Matematiksel bir kavram olan Altın Oran Fİ (Phi) sayısı ile ifade edilir ve değeri 1,618 dir. Yunan alfabesinin 21. harfidir. Ve enteresan olanı, gözümüzün gördüğü canlı-cansız ama bize hoş görünen her şeyde bu oran mevcuttur. Aslında birbiri ile alakalı 3 temel uzunluk bize ilginç veriler sunmaktadır.
En uzun A, B’den 1.618 defa daha uzundur. Bu bize mükemmel oranı vermektedir (Divine Proportion). Her şeyin temelinde bu oran vardır.
Mimaride, tüm sanat eserlerinde vücudumuzda ve yaşayan her canlı da…
Doğaya baktığımızda
Arı kovanlarında yaşıyan dişi arıların erkek arıların sayısına bölümü enteresan bir şekilde daima Fi sayısını vermektedir.
Ayçiçeği : Merkezinden dışarıya doğru sağdan sola ve soldan sağa doğru tane sayılarının birbirine oranı altın orandır. Papatya da : aynı özelliğe sahiptir.
Deniz kabuğu : Kabukların yapısı incelendiğinde tespit edilen eğri spiralin tanjantı altın orandır.
Çam kozalağı : Kozalaktaki taneler kozalağın altındaki sabit bir noktadan tepesindeki başka bir noktaya doğru eğriler oluşturarak çıkarlar. Bu eğrinin açısı altın orandır.
Aynı özellikle Tütün bitkisi, eğrelti otunda da vardır.
Salyangozun kabuğu açılıp bir düzleme aktarılırsa bu düzlem bir dikdörtgen oluşturur. Bu dikdörtgenin boyunun enine oranı 1.618 dir.
Mısır Piramitleri: Herbir piramitin tabanının yüksekliğine oranı altın oranı vermektedir.
Atinadaki Acropolis Tapınağı
Lonardo Da Vinci’nin hem meşhur Vitrivius Adamında hem de tüm resimlerinde altın oranı bulmak mümkündür. Mona Lisa tablosunun boyunun enine oranı bile altın orandır.
Vitrivius adamının bedeninin kol bacak tüm oranları ve i.ine yerleştirildiği dikdörtgenin boy/en oranı bile altın oranı sağlamaktadır. Daha o yıllarda bunu keşfeden ressam yaptığı tüm eserlerinde bu özelliği uygulamıştır.
Mimar Sinan’ın Süleymaniye ve Selimiye Camilerinin minarelerinde de bu oran görülmektedir.
Michelangelo, Alberch Dürer, Davinci ve diğerleinin eserlerinde Altın Oran’a bilinçli ve dikkatli bir bağlılık sözkonusudur.
Beethoven’in 5. Senfonisinde, Bartok’un, Debussy’nin Kemanlarındaki F deliklerinin yerlerini belirlemede altın oranı kullandığı bilinmektedir.
İnsan vücuduna göz atarsak
Kafamızda saçların çıktığı bir dönüm noktası vardır. Özellikle saçı kısa kesilmiş erkek çocuklarında daha kolay saptayabileceğimiz bu olguda, saçlar doğrusal değil, bir javis çizerek çıkmaktadır. Bu kavisin tanjantı altın orandır.
Kollarımız: Dirseğimiz kollarımızı iki bölüme ayırır. Üst büyük bölüm, alt küçük bölüm. İşte kolumuzda üst Bölümün Alt Bölüme oranı bu sayıyı vereceği gibi, kolomuzun tamamının üst bölüme oranı gene bu sayıyı vermektedir.
Aynı özellik bacaklarımızla ve hatta parmaklarımızdaki boğumlarda da geçerlidir.
Zaten adını koyamasak bile gözümüze hoş gelmeyen ya da farklı gelen bir vücut ölçüsü aslında mutlaka bu oran bozulduğu içindir.
İnsan gözünün ALTIN ORAN’a bu kadar yakın olasının, estetik açıdan sürekli olarak bu orana uygun şekil ve yapıları tercih etmesinin sebebini, yaşadığı çevre ve doğada hemen her an Altın Oranla karşı karşıya olmasının yanı sıra kendi vücudunun da her parçasının bu orana sahip olmasında arayabiliriz.
· Boy/ Bacak Boyu (/bölü anlamında Fi sayısını verir)
· Beden Boyu/ Kolaltı Beden boyu
· Tam kol Boyu/ Dirsek, boğaz arası
· Parmak ucu – Omuz/ Parmakucu – Dirsek
Yüzümüzde Altın Oran
İdeal ölçülere sahip insan yüzünde sayısız altın oran örneği bulmak mümkündür.
Yüz Yüksekliği / Yüz Gerginliği
· Tepe-Göz Yüksekliği / Saç Dibi-Göz Yüksekliği
· Göz-Çene arası / Burun-Çene arası
· Altın Genişliği / Burun Boyu
· Göz-Ağız / Burun Boyu
· Burun altı-Çene / Ağız-Çene
· Yüz Genişliği / Gözbebekleri arası
· Gözbebekleri arası / Ağız genişliği
· Ağız genişliği / Burun genişliği
Şaşırtıcı değil mi.. Boşuna cetvel alıp kendi üzerinizde ölçüm yapmayın.
Zaten Dişhekimi hepimizde bu görüş ve algılama fazlası ile gelişmiş durumda.
İdeal yüz ölçümlerine sahip insanlar yalnızca güzel olmajla kalmıyorlar, daha sağlıklı da oluyorlar.
Şöyleki normalden kısa yüz profiline sahip hastalarda ideal profile sahip olmanın yanısıra, TME’ye binen yük nedeni ile eklem problemine de rastlanma oranı artmış oluyor. Bunu eden sorun olarak da kişilerin çoğu baş ağrısı çekecektir. Uygulanan ortodontik tedavi yüz uzunluğunu arttırmakla kalmayacak, eklem üzerindeki basıncı da azaltacaktır.
Çalışmalar, normalden uzun yüze sahip hastalarda ise nefes ve solunum problemlerinin fazla olduğu gösteriyor. Sinüs boşlukları normalden daha uzun olduğu için, bu şahısların burun solunumunda daha fazla problem yaşadıkları ve tercihen ağız solunumu yaptıkları belirlenmiştir. Buna bağlı olarak da horlama ve uyku apneleri artmıştır. Ağız solunumunu takiben damağın çukurlaşması dişleri de çapraşık hale getirmiştir. Ortodontik müdahale ile damak genişletilmesi sağlanarak solunum da normal düzenine girecektir.
Sonuçta Ortodontik tedaviler aracılığı ile ölçümler ideale yakınlaştırılırken hastanın kendi ile barışıklığı da arttırılmış oluyor.
İnsan yüzü bütünüyle Fi sayısı ile harmanlanmıştır.
Yüzü içine alan en dış dikdörtgen zaten Altın Dikdörtgendir ve gözler bunun tam ortasındadır.
Ağız ve burun ve gözler üzerinden geçen çizgi bu dikdörtgenin alt yarısında ve gözler arası mesafe ile çene hattı arasında ustaca konumlanmıştır.
Göz pupilleri arasından geçen ve ağız köşesi ile birleşen mavi dörtgen yüzde mükemmelliği belirler. Bu dörtgenin altın oranı burunu, burun ucunu, burun deliklerinin arasındaki hattı belirlemektedir.
Bu dörtgenin kenarı üst dudakdan çene ucuna inen mavi hatla aynı boydadır.
Sarı hat: Mavi hattın altın oranıdır. Gözler arası-kaşlar arası mesafeyi burun kanatlarının açıklığını, burun ucu ile pupil arasındaki mesafeyi belirler.
Yeşil hat: Sarı hattın altın oranıdır. Gözün pınarından kenarına olan mesafe ile burun delikleri arası mesafe ile aynıdır.
Pembe hat: Yeşil hattın altın oranıdır. Burun tabanı ile üst dudak arası mesafe ile göz üzerinde birçok ölçüm birbiri ile örtüşmektedir.
Enteresan olan sadece Fi sayısına sadık kalınarak gözümüzü tırmalamayan bu ölçümlere nasıl sahip olduğumuzdur.
3200 yıl öncesinden gelen güzellik
Oranlarda değişen hiçbir şey yok. Aynı oranlar mükemmel yüz ölçülerine sahip Marilyn Monroe’da da geçerli idi.
Ağzımızda ön iki keser dişimizde de Altın Dikdörtgen oranı geçerlidir. Yani iki insilaz dişi içine alan dikdörtgenin boyunun enine oranı 1.618 sayısını verdiği zaman göze hoş görünmektedir.
Aynı zamanda 1. İnzilas dişin genişliğinin 2. İnzilas dişin (lateralin) genişliğine oranı gene aynı sayıyı vermelidir.
Ve dudağımızın hemen merkezinden-dudak köşesi (comissura labiorum) neuzanan çizginin boyunun 1 ve 3 nolu dişler arası mesafeye oranı gene Fi sayısıdır. (sarı ve mavi çizgiler). Veya mavi çizginin sarı çizgiye oranı…
Ölçümden anlaşılacağı gibi 1. santral dişle 1.lateral diş arasındaki oran nerdeyse Fİ sayısına eşittir.
Mükemmel gülüş nasıl sağlanır…..
Simetrik dişlerin birbirleri ile olan ilişkileri önemlidir. Kron boyları azıcık birbirinden farklı iki santral ne yapılırsa yapılsın göze hoş görünmeyecektir.
Bu durumda son yıllarda popülerliği artan yumuşak doku lazerleri ile kron boyunlarının eşitlenmesi olayı çözecektir.
Ya da Gummy Smile olan hastanın gülüşünü güzelleştirmek için hem yumuşak doku hem sert doku (kemikle) lazerleri ile kron boyunun uzatılması kaçınılmazdır.
Örneklerde görülen uygulama önce kron boylarının eşitlenerek düzgün gülme hattı sağlanması sonra her bir dişin laminate ile kaplanmasıdır.
Cihazların kendileri bile başlı başına estetik taşımaktadır.
Bir arada üretilen sert ve yumuşak doku lazerleri zamandan kazandırarak cihaz değiştirmeden doku değiştirme fırsatı sunmaktadırlar.
Günümüzde iyiyce gelişen CAD-CAM Cihaz ve teknikleri de hekimlere mükemmel oranı yakalamaları için her türlü kolaylığı sağlamaktadır.
Kompütür destekli tasarım ve üretim yapan CAD-CAM cihazları sahip oldukları kolay yazılımlar ve programlar sayesinde hekimlere mükemmel tasarımları sunmaktadır.
Güzel şık bir muayenehane seçimi farkına varmadan hastaların hekimlerinin aynı güzel estetiği kendilerinde de yakalayacağına dair bir ipucu vermez mi? Zulal Benlioğlu