"Yüzme insana en faydalı spordur"

Mesleğinde çeyrek asrı geride bırakan Dişhekimi Tahir Özkan Kalkan aynı zamanda başarılı bir yüzücü. Yüzmeye babasının yönlendirmesiyle 8 yaşında Ankara’da başlayan Özkan, çeşitli yarışmalarda yarıştı. Son olarak 31 Ekim-1 Kasım 2009 tarihlerinde Ankara’da yapılan 3. Uluslararası Masterler Yüzme Şampiyonası’nda 6 adet Türkiye rekoru kırarak yedi altın, iki adet de gümüş madalya kazanan Tahir Özkan Kalkan ile yüzme tutkusunu, katıldığı yarışmaları ve yüzmenin mesleğine ve yaşamına olan yansımalarını konuştuk.

 

Tahir Bey kısaca kendinizi tanıtarak mesleki çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?

22 Şubat 1959 tarihinde Ankara‘da doğdum. Gazi Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nden 1981 yılında mezun oldum. Evliyim ve ikiz babasıyım. 1983 yılında Ankara‘da başladığım muayenehanemdeki çalışmalarıma halen devam etmekteyim. 28 yıllık meslek yaşantımda gerek devlette gerek ise sivil toplum örgütlerinde birçok görevlerde bulundum. bunlardan bazıları şunlardır: 1994-1996 Ankara Diş Hekimleri Odası disiplin kurulu üyeliği; 1996-2000 Ankara Dişhekimleri Odası yönetim kurulu üyeliği; 2000-2002 Türk Dişhekimleri Birliği Eğitim komisyonu üyeliği; 1996-2003 Estetik Dişhekimliği Akademisi Derneği (EDAD) Ankara temsilciliği, 2003-2005 T.C Sağlık Bakanlığı Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcılığı, 2005-2007 T.C Sağlık Bakanlığı Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcılığı.

 

2007 yılı sonunda devletteki görevimden emekli oldum. Şu anda sadece kendi muayenehanemde dişhekimliği hizmeti veriyorum

 

Yüzme tutkunuz ne zaman ve nasıl başladı?

Yüzme hayatım özellikle babamın yönlendirmesiyle 8 yaşındayken Ankara’da başladı. O dönemde, eski Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ve Galip Gürel gibi elit sporcularla birlikte Ankara’nın hava şartları müsaade ettiği ölçülerde (o zamanlar Ankara’da kapalı yüzme havuzu yoktu)  yoğun bir antrenman ve yarış tempoları içindeydik. Spordan gelen paylaşımlar bugün yerini dostluklara bırakmış olarak şu an bile devam etmektedir. Su topu ve yüzmedeki sporculuk günlerim üniversite yıllarıma kadar devam etti. Hatta üniversite yıllarımda Ankara Sutopu Takımı Mülkiye olarak Galip Gürel’den ve onun takımından bir kamyon gol yemişliğimiz bile vardır.

 

Yarışlara ne zamandan beri katılıyorsunuz?

Kürşad Tüzmen’in teşvikiyle 2005 yılında İstanbul Boğazı Avrasya Yüzme Maratonu’na katıldım. Bu benim ilk master yarışımdı. 2006’da aynı maratonda ikinci olarak gümüş madalya kazandım. Türkiye Yüzme Federasyonu, Masterler Yüzme Yarışları’nı düzenlemeye karar verdiğinde ben de hobi olarak kabul ettiğim bu spora, rutin antrenmanlarla ciddi olarak devam etmeye karar verdim.

 

Ankara'da yapılan 3. Uluslararası Masterler Yüzme Şampiyonası'nda üç Türkiye rekoru kırarak 7 altın ve 2 adet gümüş madalya kazandınız. Şampiyona hakkında bilgi verir misiniz?

Öncelikle sizlere Dünya Masterler Yüzme Yarışmaları hakkında bilgiler vermek istiyorum.. Uluslararası nitelikte olan bu yarışlar, futbolun FİFA gibi bir çatı kuruluşu olan FİNA veya LEN tarafından organize ediliyor. Her yıl bir Avrupa, iki yılda bir de dünya şampiyonası düzenleniyor. Bu yarışlara dünyada 12 bin master yüzücü katılmaktadır. Bu yıl İspanya Cadiz’de düzenlenen Avrupa şampiyonasına 4500 kişi katıldı. Türkiye’de de masterler yüzme sporu oldukça ilgi gören bir daldır. Kanımca ülkemizde 500’e yakın master yüzücü var 2008’de Fransa’nın Nantes şehrinde yapılan Uluslararası Master Şampiyonası’na, Türkiye Milli Takımı’nı temsilen katıldım. Görmeliydiniz…! 90 yaşında yüzücüler ayakta zor durmalarına rağmen depar taşından havuza atlayabiliyorlardı ve çok iyi derecelerle yarışı tamamlayabiliyorlardı. Masterler beşer yaş ara ile kategorilere ayrılmaktadır ve her kategori kendi arasında yarışmaktadır.

 

3. Masterler Yüzme Şampiyonası, 31 Ekim-1 Kasım 2009 tarihlerinde Ankara’da yapıldı. Ben 50-55 yaş kategorisinde üç ferdi yarış, üç de bayrak yarışı olmak üzere toplam 6 adet Türkiye rekoru kırdım. Yedi altın, iki adet de gümüş madalya kazandım

 

Yüzme sporu mesleki çalışmalarınıza nasıl katkılar sağladı?

Tüm otoritelerin de kabul ettiği gibi yüzme insana en faydalı spordur. Yerçekimi direnci olmadığından kasları gereksiz zorlamıyor ve sakatlık risklerini minimuma indiriyor. Hatta doktorlar tarafından rehabilitasyon amacıyla önerilmektedir. Yüzmeye masterler seviyesindeki büyük ilginin sebebi de budur. Tabiidir ki genç görünüm kazandırması da başka bir sebeptir. Mesleğimiz aslında başlı başına bir spor. Uzun süre ayakta kalmak, eğilip bükülerek çalışmak hatta hastadan para talep ederken kıvranmak gibi dinamik postür arızalarına sebebiyet veren bir iklimde mesleğimizi icra ediyoruz. 1 mm2 alanda 400 bin devirle dans edebilen başka bir meslek yoktur. Antrenmanlarla bu iskeletsel rahatsızlardan kaçınabildiğimiz gibi daha uzun ve daha verimli çalışabilmek de elimizde. Ben muayenehanemde fiziki yorgunluktan hiç şikâyet etmem. Bazen 4 saat sürebilen implant operasyonu bile yorulmadan yapabiliyorum (yeter ki hasta gelsin). Ayrıca sporcu disiplinine sahip olmak, hastaların hekime güvenlerini artıran bir başka etkendir.

 

Türkiyemiz yüzme sporu sıralamasında maalesef dünyada otuzuncu sıralarda bulunuyor. Ancak masterlerimiz Avrupa altıncısı ve yedincisi olmayı başarıyorlar. Master yüzücüleri büyük oranda sporu meslek edinmiş kişilerden oluşuyor. Ancak sizin de dikkatinizi çektiği gibi ben ve benim gibi yoğun iş temposu ile sporu paralel yürüten sporcular da yok değil. Hemen bizim takımdan iki örnek vermek isterim. Bu isimler Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sadık Ersöz ve Çocuk Cerrahisi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Aydın Yağmurlu. İnsan isterse kendini çok iyi programlayabilir. Erken kalkmak ve düzenli yaşam, bu programın iki önemli şartıdır. Ben haftanın beş günü yaklaşık 3 km yüzme ve ağırlık antrenmanımı yaptıktan sonra saat 13.00’te muayenehanemde olurum. Dişhekimleri devlete hizmet satamadıkları sürece Ankara’da muayenehaneler maalesef bu tempoda çalışacaklar. Gelişmeleri izledikçe de TDB bana daha çok rekor kırdıracakmış gibi bir kanıya kapılıyorum.

 

Önümüzdeki dönem içinde katılacağınız şampiyona ve yarışmalar var mı? Hedeflerinizden bahseder misiniz?

Bu yıl hedeflerim arasında Göteborg’ta yapılacak Dünya Masterler Şampiyonası’na ve dört Türkiye Masterler Şampiyonası’na katılmayı sayabilirim. Türkiye rekorlarımı elimde tutmayı, dünyada ise ilk ona girmeyi başarılı olma ölçütleri olarak varsayıyorum. Bu doğrultuda benden her türlü teknik ve fiziki desteğini esirgemeyen Ankara Üniversitesi’ne ve onun spor kulübüne en içten teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum.

 

Siz değişik konulara ilgisi olup da yoğunluklarından ötürü zaman ayıramayan meslektaşlarınız için çok güzel bir örneksiniz. Hobilerini gerçekleştirmek isteyen dişhekimlerine neler tavsiye edersiniz? 

Atatürk’ün Cumhuriyetimiz’i emanet ettiği çocuklarımıza ve gençlerimize örnek olabilmek, uyuşturucu ve alkol gibi zararlı alışkanlıklardan koruyabilmek için onları spora teşvik etmeliyiz. Bunu da ancak spor yaparak başarabiliriz. Oğlum milli takım seçmelerine çağrılan bir basketbolcu. Kendi adıma bu durumdan çok mutlu ve umutluyum. İş stresini atmak ve taze kalabilmek için hobilerimiz arasında sporu daima önde tutalım. Hiç bir şey yapamıyorsak bile izleyici olarak spor müsabakalarını takip edelim. Unutmayalım ki seyircisiz spor; ışıksız (light cure) kompozit dolgu yapmaya benzer. Bana bu fırsatı verdiğiniz için sizlere ‘kulaç’ dolusu teşekkürler ediyorum.   Röportaj: Özgür Çilek - VYG Haber Merkezi