“Yurtdışında geliştirilen teknolojileri Türkiye’ye taşıyoruz”

Çeşitli ülkelerden getirdiği ürünler kadar ürettiği bazı dental malzemeler ile dişhekimliği sektörüne hizmet veren Gülsa Tıbbi Cihazlar Ltd. Şti. geniş pazarlama imkânlarını kullanarak ürünlerinin satışını Türkiye genelinde yapıyor. Gülsa Şirketler Grubu bünyesinde bulunan kardeş şirketlerden Hollanda ortaklı Atlas-Enta Dişçilik San. ve Tic. A.Ş. üretiminin büyük bir bölümünü Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’ya ihraç ederken çeşitli markaların ithalatını yapmak amaçlı kurulan Hamle Tıbbi Cihazlar ise 2004 yılında  ‘Leaddent’ markası ile üretime başladı. Gülsa Tıbbi Cihazlar’ın sahibi Sadettin Kaymak, çeşitli sebeplerden dolayı Türkiye’de üretici firma olmanın zorluklarını yaşadıklarını dile getiriyor.

  

Sadettin Bey kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

  12 yaşından beri dental sektörün içerisindeyim ve son 30 yıldır da bu sektörde ithalatçı ve üretici firma yetkilisiyim. Çocukluğum, gençliğim hep dental alanda geçti. Bu iş içinde büyüdüm, yoğruldum ve şekillendim diyebilirim. Hayatı her anlamda ciddiye alırım ama asık suratlı bir adam da değilimdir. Uzun yıllardır ticaret hayatında olmama rağmen olaylar karşısında tarafsız davranamam. Duygularım ağır basar, bu açıdan profesyonellikle zıt düşüyorum. Elimden geldiğince birikimlerimi, deneyimlerimi ve naçizane fikirlerimi yeni nesille paylaşırak onlara aktarmaya çalışırım. Çünkü bizim peşimizden gelen genç beyinlere çok güveniyor ve inanıyorum. Gençlerin fikirlerine önem veriyor, onların yollarını açmaya çaba gösteriyorum. Onlara olan inancımı da her fırsatta dile getiriyorum. Biz Gülsa çatısı altında toplanmış değer yargıları olan ve prensiplerine bağlı amatör ruhunu korumuş, azimli, üretici ve çalışkan bir aileyiz.

 

Kuruluşundan itibaren Gülsa Tıbbi Cihazlar ve Malzeme San.’i tanıtarak bugüne kadar gerçekleştirdiğiniz faaliyetlerden bahseder misiniz?

  Gülsa Tıbbi Cihazlar Ltd. Şti. 1980 yılında İzmir’de kurulmuş olup bugüne kadar dişhekimliği sektöründe hizmet vermektedir. Firmamız yurtdışından dişhekimliği malzemeleri tedarik etmekte ve ışınlı baz plak makinesi, aljinat karıştırma makinesi gibi cihazlarla birlikte bazı dental malzemelerin üretimini yapmaktadır. Tüm bu ürünlerin, Türkiye genelinde geniş pazarlama imkânlarını kullanarak satışını yapmaktadır.

 

Gülsa Şirketler Grubu bünyesinde sağlam ve başarılı adımlarla ilerleyen genç kadroların oluşturduğu kardeş firmalar bulunur; 1999 yılında bir Hollanda şirketi olan ENTA BV. ortaklığı ile Atlas-Enta Dişçilik San. ve Tic. A.Ş’yi kurarak üretimde ilk adımı attık. Kurulan bu ortaklıkla Atlas-Enta San. Tic. A.Ş. son teknolojileri kullanarak ISO, CE sertifikalı yüksek kalitede porselen ve akrilik diş üretmekte ve damak akrilikleri gibi malzemelerle ürün portföyünü çeşitlendirmeye devam etmektedir.  ENTA, REAL ve UNILUX gibi dünya çapında tanınmış markalara sahip Atlas- Enta Dişçilik A.Ş üretiminin %60’ını Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’ya ihraç etmektedir.

 

Kardeş kuruluşlarımızdan biri olan Hamle Tıbbi Cihazlar ve Malzeme Ltd. Şti. 1984 yılında sektörde öncü birçok markanın ithalatını ve Türkiye’de dağıtımını yapmak üzere kurulmuştur. Hamle Tıbbi Cihazlar 2004 yılında  ‘Leaddent’ markası ile üretime başlamıştır.

İthalatını yaptığımız ürünlerin perakende satışını yapmak, hastanelere, dişhekimlerine, üniversite kliniklerine daha iyi hizmet verebilmek amacıyla 1996 yılında Gülsa Dış Ticaret Ltd. Şti. kuruldu.   

 

Ailemize en son katılan üyemiz ise 2007 yılında dental sektörde hizmet vermeye başlayan SWS Dental; ISO 13485 ve CE sertifikalarına sahip yüksek kalitede elmas frez, pin ve disklerin global ihracatını gerçekleştirmektedir.

 

Sektöre sunduğunuz ürünler hakkında bilgi verir misiniz?

  Daha öncede belirttiğim gibi her şeyden önce üretimini yaptığımız porselen ve akrilik dişleri sektöre sunuyoruz. Firmamız tedarik ettiği 20 ülkeden 53 öncü firmanın ürünleri ile geniş ürün yelpazesine sahiptir. Ölçü malzemeleri, kompozit ve amalgam dolgular, adezivler ve simanlar, el aletleri, frezler, cam fiberler, fiber postlar,  polimerizasyon cihazları, ünitler, görüntüleme sistemleri, laboratuvar malzemeleri ile ekipmanları ve dişhekimliğinde kullanılan diğer ürünlerle sektöre hizmet veriyoruz.

 

Pazarlama ve satış çalışmalarında nasıl bir strateji izliyorsunuz?

  Satış ve pazarlama bazlı bir firma olduğumuz için elbette ki işleyişimizde bu konu büyük önem taşımaktadır. Ürünlerimiz çalıştığımız 200 ayrı diş deposu ile tüm Türkiye çapında firmamız garantisi altında pazarlanıyor. Bünyemizde satış kendi içinde toptan ve perakende olarak iki ana gruba ayrılırken toptan satışımızda ihale ve bayiler olarak kendi içinde sınıflanmaktadır. Son yıllarda satış ve pazarlama büyük gelişim göstermiş ve önem kazanmıştır. Biz de firma olarak pazarlama departmanımızda hekimlerimize ve kurumlara daha kaliteli hizmet verebilmek amacı ile alanında profesyonel eğitim almış bir ekip oluşturduk. Yalnızca İzmir’de değil, İç Anadolu Bölgesi, Akdeniz Bölgesi, Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgeleri’nde, Marmara ile Karadeniz Bölgeleri’nde pazarlama faaliyetlerimizi sürdüren firmamızın yetkilileri var.  Elbette ki pazarlama faaliyetlerimiz sadece ziyaretlerle sınırlı değil; fuarlar, kongreler, seminerler, bölgesel toplantılar, kahvaltılar, dergi ilanları, basılı dokümantasyonlar, kampanyalar, promosyonlar şeklinde sıralayabilirim.

 

Türk dişhekimliğinin içinde bulunduğu durum hakkında neler söylersiniz?

  Ülkemizde dünyaca ünlü dişhekimleri arasına girmiş ve girebilecek yetenekte, donanımda hekimlere sahibiz. Pek çok meslek grubunda olduğu gibi ülke koşulları ve imkânları dişhekimliğini de etkiliyor. Sizlerin de bildiği gibi belli aralıklarla meslek gruplarına düzenlemeler ve yapılanmalar getirilir. Elbette ki bunların farklı sebepleri ve amaçları var. Günümüzde sağlık sektörü çok önemli ve Türkiye’de bu konuda büyük gelişmeler var. Dişhekimliğinin de bu gelişmelere ayak uydurması gerektiğine inanıyorum.

 

Dişhekimliği sektöründe faaliyet gösteren önemli üretici firmalardan birisiniz. Türkiye’de üretici firma olmanın avantaj ve dezavantajlarından söz eder misiniz?

  Bir Türk vatandaşı olarak bu soruya ‘Türkiye’de üretici olmanın avantajları yanında dezavantajları ifade edilemeyecek kadar az’ şeklinde yanıt verebilmeyi çok isterdim. Ne yazık ki ülkemiz şartlarında üretim yapmaya çalışıyorsanız problemlerle karşılaşmamanız mümkün değildir. Döviz kurundaki istikrarsızlık, akıl almaz vergi uygulamaları, çok yüksek üretim maliyetleri, ağır bürokrasi gibi etkenler her ihracatçıda olduğu gibi bizi de olumsuz etkilemektedir. Kimi zaman düşük kur sebebiyle ihracatta çok pahalı kalabiliyor, kimi zamansa kurdaki hızlı yükselmeler iç piyasada güvensizliklere sebep oluyor ve başarısızlıklar yaşıyoruz.

 

Tabii ki bunlar ekonomik boyutlar, bir de ülkemizde üreticiye bakışı da değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Bilgi birikimi, ekonomik yatırım imkânları ve üretim için gerekli fiziksel koşulların sağlanmasına rağmen ne yazık ki hükümetimizin ithalat anlayışı sebebiyle yerli üreticinin rekabet şansı ortadan kalkmaktadır. Önceki sorulardan birinde porselen ve akrilik diş üretimi yaptığımızdan ve %60’ını Batı Avrupa ile Kuzey Amerika’ya ihraç ettiğimizden bahsetmiştim. Üzülerek belirtmek isterim ki Avrupa ve Amerika’ya gönderdiğimiz ürünlerimizin ülkemizde yeterince kullanılmasını sağlayamadık. Kilometrelerce uzaktaki insanlar bizim üretmiş olduğumuz porselen dişleri sorunsuzca kullanırken kendi ülkemizde dişhekimlerimizde, kurum hastanelerinde, üniversite hastanelerinde aynı başarıyı sağlayamadık. Tabii bunun da etkenleri çeşitli. İç piyasada karşılaştığımız en büyük zorluk Çin Halk Cumhuriyeti veya Hindistan’dan gelen ve piyasada fiyat istikrarını azaltan ürünlerin artması. Bunun dışında, maalesef ülkemizdeki özel ya da devlet kurumlarının yabancı patentli dahi olsa yerli üretime olan negatif bakışları.

 

Kuruluşundan bugüne kadar en büyük hedefimiz bir Türk firması olarak dişhekimliği sektöründe öncü firmalar arasında üretici olarak yer alabilmektir ve hedefimize ulaşabilmek adına yaklaşık otuz yıldır yaşadığımız tüm bu zorlukları aşmaya çalışıyoruz.

 

Bu yıl hangi kongre ve fuar organizasyonlarına katıldınız? Önümüzdeki dönemde katılacağınız organizasyonlar neler olacak?

  Türk dişhekinliğinin kuruluşunun 100. yılı olmasının da etkisiyle 2008 yılı kongre, fuar ve organizasyon anlamında firmamız açısından oldukça verimli bir yıldı. Bu yıl içinde katıldığımız ve katılacağımız fuar ve kongre ajandamıza baktığınızda bana hak vereceğinizi düşünüyorum. Şu ana kadar gerçekleştirilen etkinlikler içinde; 5. Ulusal EDAD Bursa Semineri (8-9 Şubat), 11. Ulusal EDAD Ankara Semineri (1-2 Mart), Ulusal EDAD Diyarbakır Semineri (19-20 Nisan), 6.Quintessence Uluslararası Dişhekimliği ve Diş Teknisyenliği Sempozyumu (25-26 Nisan),Antalya’daki TDB Bilimsel Bölgesel Toplantısı (25-27 Nisan), TDB Yüzyıl Kongresi (3-5 Temmuz).   Bu yıl içinde katılacağımız etkimlikler arasında ise, Diyarbakır Dicle Ünv. Dişhekimliği Fakültesi Bilimsel Kongresi (8-12 Ekim), EDAD 12. Uluslararası Estetik Dişhekimliği Kongresi (10-12 Ekim), Kuşadası TDB Bilimsel Bölge Toplantisi (24-25 Ekim), Ege Bölgesi Dişhekimleri Odaları Bilimsel Kongre ve Sergisi (28-30 Kasım) ve Dental İstanbul Kongresi (28-30 Kasım) bulunuyor.

 

Her bir organizasyona büyük titizlikle hazırlanıp en iyi şekilde katılmaya özen gösteriyoruz. Önümüzdeki dönem için henüz kongre ve fuar ajandamızı oluşturmadık. Fakat TDB’nin gerçekleştireceği IDEX’09 bilimsel kongre ve fuara, İzmir Dişhekimleri Odaları tarafından yapılacak bilimsel kongre ve fuara katılmayı planlıyoruz. 

 

Firma olarak kısa ve uzun vadeli hedeflerinizden söz eder misiniz?

  İlk günden beri hedefimiz bir Türk firması olarak kuruluşumuzun dental sektörde önde gelen uluslararası firmaların arasında üretici olarak yer alabilmektir. Öncelikle ISO - CE sertifikalarına ve son teknolojiye sahip ürünlerimizin iç ve dış pazarlarda satışını artırmayı hedefliyoruz. Sürekli desteklediğimiz AR-GE çalışmaları ile ürün seçeneklerini zenginleştiren firmamız, önümüzdeki yıllarda Batı’da ulaştığı başarıyı Orta ve Doğu Asya’da da yakalamayı hedeflemektedir.

 

Firma olarak sürekli bir şekilde yurt dışında geliştirilen teknolojileri kurduğumuz ortaklıklarla buraya taşımakta, aynı firmaların üretimlerini ve AR-GE çalışmalarını ülkemizde devam ettirmekteyiz. Şu an hali hazırda 7 farklı marka adı altında cihaz ve sarf malzeme üretimimiz devam etmekte ve ürünlerimizin ihracatı gerçekleşmektedir. Gülsa Şirketler Grubu’nun kurucusu olarak en büyük hayalim ve hedefim bir gün bu markaları dünya markalarının içinde görebilmek ve görüyorum ki bu vizyona şirketimizde aşağıdan yukarıya herkes sahip. Eminim gelecek nesiller bunu başaracaklar..