Dentiss Logo

Yatırım Araçları

Bir ekonomide, fon fazlası bulunan birey ya da kurumlar, düşük risk ve yüksek getiri prensibine göre değerlendirmek isterler. Fon ihtiyacı olan ekonomik birimler ise düşük maliyetlerle faaliyetlerini fonlamak isterler. Böylece, kaynakların ülke ekonomisindeki dağılımı, getiri ve risk dengesine uygun olarak gerçekleşir.Geleneksel olarak bilinen banka mevduatı, gayrimenkul yatı- rımları, altın ve benzeri kıymetli maden yatırımlarının yanı sıra son zamanlarda sermaye piyasası yatırım araçlarının kullanımı da giderek yaygınlaşmaktadır.
20.11.2007       15.40.01

Bir ekonomide, fon fazlası bulunan birey ya da kurumlar, düşük risk ve yüksek getiri prensibine göre değerlendirmek isterler. Fon ihtiyacı olan ekonomik birimler ise düşük maliyetlerle faaliyetlerini fonlamak isterler. Böylece, kaynakların ülke ekonomisindeki dağılımı, getiri ve risk dengesine uygun olarak gerçekleşir. Geleneksel olarak bilinen banka mevduatı, gayrimenkul yatı- rımları, altın ve benzeri kıymetli maden yatırımlarının yanı sıra son zamanlarda sermaye piyasası yatırım araçlarının kullanımı da giderek yaygınlaşmaktadır. Söz konusu yatırım araçları; devlet tahvili, hazine bonosu veya özel sektör tarafı ndan çıkarılan tahvil ya da hisse senedi, gelir ortaklığı senedi, katılma intifa senetleri, kar-zarar ortaklığı belgeleri ve türev enstrümanlar olarak özetlenebilir.

 

Hisse Senetleri

Anonim ortaklıkların çıkardıkları kıymetli evraklara hisse senedi denir. Anonim şirketin hisse senedi alındığında, o şirkette ortaklık hakkı edinilmiş olur.

 

Hisse senedi sahipleri temel olarak iki tip getiri elde ederler:

_ Sermaye kazancı: Hisse senedinin düşük fiyattan alınıp, yüksek fiyattan satılması ile elde edilir.

_ Kar payı (Temettü) geliri: Temettü, şirketin sahipleri ve hissedarlarına dağıtılan şirket karıdır. Borsada işlem gören şirketler kar dağıtıp dağıtmamakta serbesttirler. Hisse senetleri borsada işlem görmeyen şirketler ise dağıtılabilir karın yarısından az olmamak üzere belirlenecek birinci temettüyü nakden dağıtmak zorundadır.

Menkul kıymetlere, İMKB Takas ve Saklama Bankası A.fi.’de saklama hizmeti verilmesi zorunludur. Aracı kurumlar sadece müşterileri tarafından verilen satış emrinin yerine getirilmesi için teslim edilen menkul kıymetler ile müşterinin alım emri gereği satın alınan menkul kıymetleri, borsa mevzuatında belirlenen satış emrinin geçerlilik süresi ve gerçekleşen alım emrinin tasfiyesi için öngörülen azami süre içinde emanetinde tutabilir. Bunun dışında, aracı kurum, gerek kendisine gerekse müşterilerine ait menkul kıymetleri İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş. dışında hiçbir yerde tutamaz. Hisse senedi uzun dönemli ve riski yüksek yatırım aracı olarak düşünülmelidir. Sermaye piyasasında hangi hisse senedi fiyatının ne zaman ne yönde artacağı ve portföyünüzdeki riski dağıtmak için hangi hisse senetlerinin kulanılacağı oldukça fazla araştırma gerektirdiğinden, profesyonellerden bu konuda görüş almak oldukça yararlıdır.

 

Tahvil

Tahvil borçlanmayı ifade eden menkul kıymettir. Bir tahvile yatırım yapıldığında, aslında para ödünç verilmekte, karşılığında ise anapara ve belli bir oranda (kupon oranı-faiz oranı) getiri elde edilmektedir.

Verilen borcun geri dönüşü tahvil çıkaran kuruluş tarafından garanti edilir ve bu kuruluş ödünç verilen parayı telafi etmek için yatırımcıya belirli bir oranda faiz ödemesi yapar. Tahvil aracılığı ile borç toplayan taraf şirketler olabileceği gibi, Türkiye’de çok yaygın olarak görüldüğü üzere devletler de olabilmektedir. Türkiye’de iç borçlanma amacıyla Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu, Halka Arzlar ve ‹haleler Aracılığı ile halktan borç almak amacıyla kullanılan menkul kıymetlerdir.

Nominal değer, tahvil veya bononun vadesinde yatırımcının eline geçecek olan para olarak ifade edilir. Kupon oranı ise, nominal değer üzerinden yüzde olarak belirtilen, yatırımcının alacağı faiz olarak adlandırılıyor. Tahvil ve bonolarda ayrıca faizin ne zaman ödeneceği üç aylık, altı aylık veya yıllık olarak belirtilmektedir. Öte yandan anapara ve son faiz ödemesinin yapılacağı tarih, vade olarak bilinir.

 

Her ne kadar risksiz bir yatırım olarak gorulse de tahvil yatırımında uc ceşit riskten söz edilir:

Geri ödememe riski: Anaparanın ve faizin yatırımcıya geri dönüşü tahvili ihraç eden tarafından garanti edildiği için, bu kuruluşun güvenilirliği tahvilin riskliliğini etkiler. Tahvil şirket tarafından çıkarıldığında, şirketin işas etmesi durumunda şirket borcunu ödeyemeyebilir. Devlet tahvillerinde bu risk çok düşük olduğu için, şirket tahvillerinin getirisi devlet tahvillerinden daha yüksektir.

Faiz oranı riski: Faizlerdeki artış bonoların değeri yitirmesine neden olurken, faizlerdeki düşüş bono fiyatlarının yükselmesine yol açar. Faizlerin yükselmesi bir risk oluşturduğu gibi düşmesi de tahvil yatırımcıları için bir avantaj yaratır. Piyasa faiz oranı düştüğünde tahvilin kupon faiz oranı sabit kalacağından, tahvilden piyasada olduğundan daha fazla getiri elde edilir. Dolayısıyla tahvil değer kazanır.

Politik risk: Ulusal politikanın tutarsızlığı tahvillerin fiyatının düşmesine neden olabilir. Ayrıca para birimindeki dalgalanmalar ve ekonomideki istikrarsızlık da tahvil fiyatlarını olumsuz etkiler. Yatırımcılar tahvillerinin vadesini beklemek zorunda değillerdir. Piyasada faizlerin dalgalandığı dönemlerde trade etme ve böylece oluşan faiz farklarından yararlanma şansına sahiptirler. Yatırımcılar finansal amaçlarına göre tahvilleri alıp, satabilirler. Tahviller düşük riskli, sabit getiri sağlayan yatırım araçlarıdır. Dolayısıyla riske çok fazla açık olmayan ve belirli bir tarihte belirli miktar getiri elde etme amacı olan yatırımcılar tarafından tercih edilebilir.

 

Gelir Ortaklığı Senetleri

Gelir ortaklığı senetleri (revenue sharing certificates) köprü, baraj, elektrik santralı, karayolu, demiryolu, telekomünikasyon sistemleri ile sivil kullanıma yönelik deniz ve hava limanları ile benzerlerinden, kamu kurum ve kuruluşlarına ait olanların gelirlerine, gerçek ve tüzel kişilerin ortak olması için çıkarılacak senetlerdir. Yatırım fonları; yatırımcılardan katılma belgeleri karşılığında toplanan paralarla, belge sahipleri hesabına, riskin dağıtılması ilkesi ve inançlı mülkiyet prensibine göre, varlıklardan oluşan portföyü işletmek amacıyla kurulan mal varlığıdır. Katılma belgesi, belge sahibinin kurucuya karşı sahip olduğu hakları taşıyan ve fona kaç pay ile katıldığını gösteren kıymetli evrak niteliğinde bir senet olup kayda değer olarak tutulur. İçtüzüğünde kurucu dışındaki aracı kuruluşlarca serbestçe alım satımı öngörülen A tipi yatırım fonlarının katılma belgeleri menkul kıymet sayılır.

 

Banka Bonoları ve Banka Garantili Bonolar

Banka bonoları, kalkınma ve yatırım bankalarının borçlu sıfatı ile düzenleyip Kurul kaydına alınmasını müteakip ihraç ettiği emre veya hamiline yazılı bir sermaye piyasası aracıdır. Banka bonolarının vadesi en az 60, en çok 720 gün olmak üzere satış sırasında belirlenerek tanzim anında bono üzerineyazılır.

Banka garantili bonolar, kaklınma ve yatırım bankalarından kredi kullanan ortaklıkların, bu kredilerin teminatı olarak borçlu sıfatı ile düzenleyip, alacaklı bankaya verdikleri emre muharrer senetlerden, bu krediyi kullandırmış olan bankaca kendi garantisi altında ve Kurulca kayda alınmasını müteakip ihraç edilen bir sermaye piyasası aracıdır. Satış tarihi itibariyle vadelerine en az 60, en çok 720 gün kalmış olması gerekir.

 

Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler

Menkul kıymetleştirme (securitization) uygulamasının alacaklara dayalı bir versiyonu olarak türetilen varlığa dayalı menkul kıymetler (vdmk), Temmuz 1992’de düzenlenerek Türk Sermaye Piyasasının en çok ilgi çeken yatırım enstrümanlarından biri olmuştur. Menkul kıymetleştirme uygulaması ile çok sayıda borçlunun bulunduğu, belli bir zamana yayılmış ve belgelenmiş alacak kalemleri ile aktifin diğer bir bölümünü oluşturan duran varlıkların menkul kıymet haline getirilerek alım satımının yapılabilmesi söz konusu olabilmektedir. fiimdiye kadar menkul kıymetler, ortaklık bilânçolarının pasifine bağlı olarak çıkarılırken menkul kıymetleştirme ile bilânço aktişerine bağlı menkul kıymet çıkarılabilmesi de söz konusu olmuştur.

 

Finansman Bonoları

Batı ülkelerinde "commercial paper" olarak adlandırılan ve vadelerinin kısalığı nedeni ile para piyasası aracı olarak kabul edilen finansman bonolarının ihraç koşulları Sermaye Piyasası Kurulu’nca 1992 yılında düzenlenmiştir. Finansman bonoları, ihraçcıların borçlu sıfatıyla düzenleyip Kurul kaydına alınmak suretiyle ihraç ederek sattıkları emre veya hamiline yazılı menkul kıymet niteliğindeki kıymetli evraktır. Finansman bonolarının vadesi 60 günden az 720 günden çok olmamak üzere ihraççı tarafından belirlenir. Finansman bonoları vadenin günü geçmeyecek satış süresi içinde her gün, iskonto esasına göre hesaplanan değer üzerinden satılır. İskontolu olarak ihraç edilir. Finansman bonolarının nominal değeri anapara ile faizi içerir.

 

Repo

Yatırım Araçları             

Son

1 Hafta     

1 Ay    

3 Ay     

6 Ay    

1 Yıl

XU100

38.353

1,66

5,67

13,31

29,55

36,30

USD

1,3510

0,22

-0,67

0,67

-0,15

-1,85

EURO

1,6040

-0,81

0,06

-1,18

-1,75

-15,71

Gösterge Bono

13,97

-0,83

1,05

-9,08

-15,59

-49,24

Repo

13,59

0,26

1,13

3,62

7,03

18,00

Altın

21,74

-0,40

1,53

7,86

11,55

9,98

                  Genel olarak repo (repurchase agreement) işlemi belirli bir vadede verilen para karşılığında vade sonunda anaparanın ve faizin alınması olarak görülse de, aslında repo, sermaye piyasası araçlarının belli bir vadede geri alma taahhüdü ile satımıdır. Diğer bir deyişle, repo yapan taraf aslında parayı kullanan taraftır. Repo, menkul kıymetin geçici bir süre için kiraya verilmesi olarak da düşünülebilir. Ülkemizde repo işlemleri, devlet iç borçlanma senetleri üzerinden yapılmaktadır. Ters repo ise menkul kıymetlerin belli bir vadede geri satım taahhüdüyle alımı işlemlerini ifade etmektedir. Getirisi sabitlenmiş olan repo işlemleri para piyasalarında karşılaşılan en likit yatırım araçlarındandır. Repo işlemlerini Sermaye Piyasası Kurulu’ndan yetki belgesi almış banka ve aracı kurumlar yapabilir.

Repo işlemlerinde vade, menkul kıymetin itfa tarihini aşmamak koşulu ile serbestçe belirlenir. Vade sonu işgünü olarak seçilir ve faiz oranı taraşarca belirlenir. Türev ürünler Türev piyasalar, ilerideki bir tarihte teslimatı veya nakit uzlaşması yapılmak üzere herhangi bir malın veya finansal aracın, bugünden alım satımının yapıldığı piyasalardır. Vadeli piyasalarda işlem gören sözleşmeler spot piyasa işlemlerine göre daha karmaşık ve bu nedenle profesyonel yatırımcıya daha fazla hitap eden ürünlerdir.

Özellikle küçük yatırımcıların türev ürünler hakkında yeterince bilgilenmeden işlem yapmaya başlamamaları daha sonra karşılaşı labilecek olumsuz sonuçların önlenmesi açısından yararlıdır. Türev piyasaların tanımı forward, swap, futures ve opsiyon işlemlerinin tamamını içermektedir.

Esas itibarıyla, vadeli piyasalar kavramı türev piyasaları, vadeli işlem sözleşmesi kavramı “futures” sözleşmelerini, opsiyon kavramıda “options” sözleşmelerini ifade etmektedir. Daha çok tezgahüstü piyasada (over the counter market) yapılmakta olan ve ‹ngilizce adı forward olan sözleşmeler ise Türkiye’deki finansal piyasalar tarafından da “forward” olarak adlandı rılmaktadır. Diğer taraftan, vadeli işlem sözleşmeleri (futures) ve opsiyon sözleşmeleri çoğunlukla organize borsalarda işlem görmekte, bunun doğal bir sonucu olarak da, vade, sözleşme büyüklüğü, teminat oranları, fiyat adımları gibi işlem kriterleri ilgili borsalar tarafından belirlenmektedir.

Organize borsalarda işlem gören vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinin standartlaştırılmasının en önemli nedeni piyasanın likit olmasını sağlamaktır.

 

I. Forward

Forward işlemlerde, peşin esasa göre anında yapılan spot işlemlerin aksine, malın alım ve satımı işlem tarihlerinden daha ilerideki belirli bir tarih itibariyle yapılır. Bunun amacı ileride ortaya çıkması muhtemel bir kur riskini bugünden yok etmektir. Forward işlemleri ticari ya da sadece kar elde etmeye yönelik amaçlarla yapılabilir. Forward vadeli bir işlemdir.

Bu piyasada, taraşar tümüyle kendilerinin önceden tespit ettikleri şartlara bağlı olarak, ileride fiziki teslimi gerçekleştirmek üzere işlem yaparlar.

 

II. Futures

Vadeli işlem sözleşmesi, herhangi bir ürün (pamuk, pirinç, buğday gibi), finansal gösterge (hisse senetleri endeksi gibi), menkul kıymet (hisse senedi, tahvil, bono gibi), yabancı para (dolar, euro gibi) veya kıymetli maden (altın, bakır, platin gibi) üzerine düzenlenebilir. Vade sonunda standartlaştırılmış şartlar çerçevesinde taraşar nakit uzlaşma veya fiziki teslimat yoluyla yükümlülüklerini yerine getirirler. Düzenleyici otoriteler, vadeli işlem sözleşmelerinin asgari unsurlarını belirler. Vadeli işlem sözleşmesinin standart unsurları aşalişkili (korelâsyonu negatif) yatırım araçlarını portföye almaktır.

Yatırımcıların dikkat etmesi gereken bir diğer nokta ise; yatırım araçlarının likiditesi ve vadesidir.

Yatırım yapılan finansal enstrümanın ikinci el piyasasını ne durumda olduğu, vade yapısı dikkate alınmalıdır. Yatırımcı, yatırımda kar-zarar durumunu ve piyasadaki diğer yatırım araçlarının getiri oranlarını göz önünde tutmalıdır.

Yatırım araçlarının son bir yıldaki performansları incelendiğinde

hisse senedi getirilerinin TL. Bazında %36,30’luk bir getiri imkan sağladığı görülür. Özellikle Avrupa Birliği’ne geçiş sürecinde atılan önemli adımlar, İMKB’de işlem gören hisse senetlerini diğer yatırım alternatiflerine göre daha çekici hale getirmiştir. Tahvil ve bono getirileri ise geçen yıllara göre oldukça azalmıştır. Ayrıca hisse senetlerinden sonra yatırımcıların en çok getiri sağladığı ikinci yatırım aracı repodur. Nihayet altın da bu dönemde yatırımcılarına %10’a yakın oranlarda getiri sağlamıştır.

III. Opsiyon

Opsiyon sözleşmesi, alan tarafa, üzerine opsiyon yazılan mal veya kıymeti gelecekte belirli bir tarihte veya tarihe kadar, belli bir fiyattan, belirlenen miktarda alma veya satma hakkını sağlayan sözleşmedir. Opsiyon sözleşmesi, alıcı taraf açısından bir hak sağlamakta, buna karşılık satıcı tarafı bu hakkı satan taraf olarak yükümlülük altına sokmaktadır. Alıcı taraf, opsiyon sözleşmesi ile tanınan hakkı satın alırken bunun için bir bedel öder, buna opsiyon primi denir. Primi alan taraf ise satıcı taraftır.

Opsiyon sözleşmeleri sigorta primi ödenmesi işlemine çok benzer. Evin yanması veya hırsızlık gibi risklerin getirebileceği zararlara karşı, evler ve içindeki eşyalar sigorta şirketlerine belirli bir süre boyunca sigorta ettirilerek, bunun karşılığında sigorta primi ödenir. Eğer ev yanar veya hırsızlığa uğrarsa, sigorta şirketi primi ödeyen sigortalının zararını tazmin eder.

Bir portföy yöneticisinin, spot piyasada meydana gelebilecek olumsuz gelişmelere veya fiyat düşüşlerine karşın, portföyü üzerinden gerçekleşebilecek zararı en aza indirmek veya belli bir seviyede sabitlemek amacıyla opsiyon sözleşmesi (satım opsiyonu –put option-) satın alması ve bunun karşılığında prim ödemesi işlemi, yukarıda belirtilen sigortalama işlemine benzer. Opsiyon sözleşmesi satın alan portföy yöneticisinin yaptığı işlem de finans literatüründe “portföy sigortalanması” (Portfolio Insurance) olarak adlandırılmaktadır. Öte yandan Avrupa ve Amerika

fark vardır.

 

Avrupa Tipi Opsiyonlar:

Opsiyonu alan tarafın, sözleşmeye konu mal veya kıymeti satın alma veya satma hakkını sadece vade sonunda kullanmasını sağlayan opsiyonlardır.

 

Amerikan Tipi Opsiyonlar:

Vade sonu da dahil olmak üzere opsiyon alıcısına istediği zaman hakkını kullanma olanağı sağlayan opsiyonlardır.

 

IV. Swap

Değişim anlamına gelen swap, içinde hem spot hem de forward işlemlerinin yer aldığı yani yabancı paranın aynı anda alınıp satıldığı fakat işlem tarihlerinin farklı olduğu, bir vadenin başka bir vade ile değişimini içeren sözleşmelerdir. Swap işleminde satın alınan döviz ile satılan döviz aynı tutarda olduğundan net pozisyonda değişiklik olmaz. Swap işleminde, bir spot bir de forward işlem veya vadeleri farklı iki forward işlem yer alır. Paragraf temelde iki tür swap vardır. Bunlar gerçek swap ve iki taraşı swaptır. Gerçek swapta alım ve satım aynı tarafta sonuçlandırılır. Çift taraşı swapta ise, alım ve satım iki ayrı tarafta yapılır. Swapların amacı net bir pozisyon yaratmadan bir dövizi başka bir dövize çevirmek veya forward karşı lığına forward yaparak faiz farklılıklarından kazanç sağlamaktadır. Swap işlemleri, genelde bankalarla müşterileri ve bankalar arasında yapılmaktadır. Ayrıca, gerçek swap yanında, mevduat amaçlı swap işlemlerinde, işlem tutarına eşit olarak vade başında nakit teminat alınmaktadır. Tasarruşarın bu seçeneklerden herhangi birinde değerlendirilmesi ülke ekonomisini farklı şekilde etkiler. Bu nedenle gelişmiş finans piyasalarında, tasarruf sahiplerinin menkul kıymetlere yatırımlarını özendirmek amacıyla bazı vergi teşvikleri de sağlanmıştır.

Yatırım araçları talebi, diğer bir ifade ile yatırımcıların hangi yatırım araçlarına ilgi gösterdiği ülke ekonomisi için de önem arz eder. Türkiye gibi cari açık sorunu yaşayan ülkelerde devlet kâğıtlarına olan yatırım fevkalade önemlidir. Hükümet bütçe açıklarını kapatmak, vadesi gelen borçlarını ödeyebilmek için hazine bonosu ve devlet tahvili gibi borçlanma senetleriyle halktan kaynak elde edebilir. Hükümetin vadesi gelen borçlarını bu şekilde finanse etmesi, reel sektör açısından olumsuz sonuçlara neden olabilir. Zira belli bir getiri karşılığında yatırımcılar reel sektöre borç vermek yerine kamu kâğıtlarının getirisini cazip görebilirler (crowding out yani dışlama etkisi). Bu durum, özel sektörün üretimini arttırmasına dayalı kalkınmanın önünde bir engeldir.

Yatırımcılar ellerindeki sermayelerini yatırım araçlarına kanalize ederken getiri ve riski detaylı bir şekilde analiz etmelidirler. Ayrıca nominal getiriye aldanmamalı, enşasyondan arındırılmış reel getiri esas alınmalıdır. Bu durum aşağıdaki örnekte gösterilebilir.

Yıllık enşasyon oranının %10 olduğu bir ülkede, %15 nominal getiri sağlayan bir yatırım aracının reel getirisi ne kadardır?

Reel getiri = [(1 + nominal getiri) / (1 + enşasyon oranı)] - 1

Reel getiri = ( 1,15 / 1,1) - 1

Reel getiri = 0,454= % 4,54

Önemli olan bir diğer konu da portföyü tek bir yatırım aracından oluşturmaktansa riski dağıtmak, portföyü çeşitlendirmek amacıyla birbirleriyle zıt ilişkili (korelâsyonu negatif) yatırım araçlarını portföye almaktır.

Yatırımcıların dikkat etmesi gereken bir diğer nokta ise; yatırım araçlarının likiditesi ve vadesidir. Yatırım yapılan finansal enstrümanın ikinci el piyasasını ne durumda olduğu, vade yapısı dikkate alınmalıdır. Yatırımcı, yatırımda kar-zarar durumunu ve piyasadaki diğer yatırım araçlarının getiri oranlarını göz önünde tutmalıdır.

Yatırım araçlarının son bir yıldaki performansları incelendiğinde hisse senedi getirilerinin TL. Bazında %36,30’luk bir getiri imkan sağladığı görülür. Özellikle Avrupa Birliği’ne geçiş sürecinde atılan önemli adımlar, ‹MKB’de işlem gören hisse senetlerini diğer yatırım alternatişerine göre daha çekici hale getirmiştir. Tahvil ve bono getirileri ise geçen yıllara göre

oldukça azalmıştır. Ayrıca hisse senetlerinden sonra yatırımcıların en çok getiri sağladığı ikinci yatırım aracı repodur. Nihayet altın da bu dönemde yatırımcılarına %10’a yakın oranlarda getiri sağlamıştır.

Gelecekte yatırımcılar açısından hisse senetleri piyasasının daha çok ilgi çekmesi beklenmektedir. Zira geçmiş dönemlerdeki enşasyonist ekonomik ortamda yatırımcılar için daha cazip olan sabit getirili menkul kıymetler (tahvil, bono), ekonomideki olumlu gelişmelere bağlı olarak düşen enşasyon ile beraber hisse senetlerine karşı rekabet güçlerini yavaş yavaş kaybedecektir.

Vadeli işlemler borsası nın gelişmesi ile sağlanan istikrar ortamı, uzun vadeli kaynak yaratma olanağını da arttırabilir. Yukarıdaki tabloda İMKB 100 endeksinin yıllar itibari ile gerçekleştirdiği performans yer almaktadır. 1986 baz alınarak bakıldığında 2004 yılı itibariyle hisse senedi getirisinin bir önceki yıla göre % 34 arttığı görülüyor. Özellikle 2000 ve 2001 yılında gerçekleşen büyük krizlerin neden olduğu değer kayıplarının ardından 2003 yılındaki % 80’lik ve 2004 yılındaki % 34’lük artış, ekonomideki olumlu trendi destekler niteliktedir. 2005 yılındaki artış ise % 36,30’dur.

  Prof. Dr. NİYAZİ BERK    

Kaynaklar

1- BERK Niyazi, “Finansal Yönetim”,

Türkmen Kitabevi, 8. Baskı, ‹stanbul, 2005

2- IMKB, Yıllık rapor, 2004

3-TSPAKB, Sermaye Piyasası Faaliyetleri

İleri Düzey ve Türev Araçlar Lisansı

Eğitim Notları, Mayıs 2005

 


YASAL UYARI: Bu yazı/haber/makalenin bütün yayın ve çoğaltma hakları VESTİYER YAYIN GRUBU'na aittir. Kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen iktibas edilmesi yasaktır.
Reklam
Reklam

Yorum Ekle
Copyright © Vestiyer Yayın Grubu, 1989-2021. Tüm Hakları Saklıdır.