Dişler kadar diş etlerinin de sağlığı önemli, bu nedenle diş ipi kullanmak birinci kural olmalı. Yoksa, sağlıksız diş etleri bakteri plakları oluşturuyor, plaklar da diş çürüğünü ve diş eti iltihabını...
İstanbul Ü. Periodontoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özen Tuncer, diş eti hastalıkları ve tedavisi hakkında sorularımızı yanıtladı.
Sağlıklı diş eti nasıl görünür?
Sağlıklı diş eti, açık pembe, gül kurusu rengindedir. Diş eti sert kıvamdadır ve kökten dişe doğru bıçak sırtı gibi incelerek devam eder.
Sağlıksız diş eti nasıl oluşur?
Yemekten sonra diş ve diş aralarında kalan besin artıklarının üzerine bakteriler yerleşir. İşte dişler üzerinde renksiz çok ince tabakalar halinde oluşan bu mikrop topluluğuna “bakteri plağı” adı verilir. Bakteri plağındaki mikroplar; gıdaları, özellikle şekerli gıdaları ayrıştırarak “asit” oluşumuna neden olurlar. Bu asitler hem diş çürüğünün, hem de diş eti iltihabının ana nedenidir.
Diş eti kanaması neyi gösterir?
Sağlıklı diş eti kanamaz. Diş eti dişe çepeçevre 1.5-2 mm’lik bir cep bırakarak yapışır. Diş eti iltihaplanırsa “diş eti cebi” dediğimiz bu cep derinleşir ve diş çevresinde içi mikrop dolu hale gelir. Dişi tutan dokuların yıkımı ile diş sallanır ve düşer.
Diş eti hastalıkları nasıl tedavi edilmektedir?
Diş eti iltihabının tedavi edilmemesi sonucunda dişlerin kaybının yanı sıra geçen sürede çene kemiğinde de protez yapılmasını zorlaştırıcı tahribat olur. Diş eti iltihabının tedavi edilmemesinin vücudun diğer organlarını da etkileyecek sonuçları vardır.
Diş ipini neden kullanmalıyız?
Dişlerin temizlenmesi gereken; dış (1), iç (2), çiğneme yüzeyi (3), ön ara yüzey (4) ve arka ara yüzey (5) olmak üzere 5 yüzeyi vardır. 1,2,3 numaralı yüzeyler diş fırçası ile temizlenebilir. 4 ve 5 numaralı yüzeyleri ancak diş ipi ve diş arası fırçası temizleyebilir.
Ağız kokusu neyin habercisidir?
Ağız kokusunun nedeni büyük ölçüde diş-diş etleriyle ilgilidir. Çürük ve iltihaplar tedavi edildiğinde sorun ortadan kalkar.
Diş eti hastalıkları nedeniyle tahrip olan bölgeye ne tür operasyonlar uygulanıyor?
Diş eti nedeniyle hasar gören çene kemiğinin tekrar kazanılmasına yönelik operasyonlar son yıllarda çok gelişmiştir. Operasyon esnasında diş eti ile çene kemiği arasına konulan özel hücre geçirgen zarlar yoluyla bazı vakalarda yeni kemik elde etmek mümkün hale geldi.
Kanal tedavisi ne zaman gerekir?
İstanbul Ü. Diş Hekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işıl Küçükay, çürüklerle ilgili yapılan en önemli hataları ve doğru bildiğimiz yanlışları anlattı...
Kanal tedavisine başlamak için kriterler nedir?
Hastadan aldığımız bilgiler, yaptığımız klinik ve radyografik muayene sonuçlarına göre teşhis ve tedavi planımızı oluşturuyoruz. Pulpa dokusunun geri dönüşümü olmayacak şekilde iltihaplandığı durumlar; yani hastanın ağrısının kendiliğinden başlaması ve uzun sürmesi, gece ağrısının olması, kanal tedavisi endikasyonu için ilk kriterimiz.
Kanal tedavisi ağrılı bir işlem midir?
Hayır, ama hastaların çoğu bize korku ve stresle geliyor. Dişin sinirinin alınacak olması düşüncesi, kanal aletlerimizin yarattığı korku, önceden yaşadığı kötü deneyimler zaten ağrısı olan hastayı olumsuz etkiliyor. Günümüzde kullanılan etkin lokal anestezikler sayesinde işlem sırasında hasta herhangi bir ağrı duymuyor.
Kanal tedavili bir diş ne kadar süreyle sorunsuz kullanılır?
Kök kanalları çok iyi temizlenip şekillendirilmiş ve sızdırmaz bir biçimde doldurulmuş bir dişi, hasta ömrü boyunca kullanabilir. Tabii burada, hastanın ağız-diş bakımına verdiği önem ön plana çıkıyor.
Ağrı kesicilerle sorundan kurtulmak mümkün değil mi?
İltihaplı bir dişe kanal tedavisi uygulanması kaçınılmaz. Ağrı kesiciler sadece iltihabın başlangıç safhasında ağrıyı bir miktar azaltabilir. Ancak ağrı o denli şiddetlenebilir ki, peş peşe alınan ağrı kesiciler bile etkisiz kalabilir.
Hangi durumlarda antibiyotik kullanılmalıdır?
Antibiyotik sadece diş hekimi reçete ettiğinde kullanılabilir. Bazen hastaların bilinçsizce antibiyotik kullanması tedavi işlemimizi güçleştiriyor. Örneğin, yüzünde şişlik olan bir hastanın kendi kararıyla antibiyotik almaya başlaması ve sonra bize gelmesi, o abseyi boşaltmamızı zorlaştırıyor. Oysa, öncelikle kanal tedavisine başlanması ve kök kanalların-dan eksudanın boşaltılarak has-tanın rahatlatılması gerekiyor. Sonra gerekli görüldüğü durumlarda antibiyotik tedavisine de başlanabilir.
Kaynak: Miliyet - Şükran Pakkan