Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ve Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan raporda, Mart 2008 itibariyle toplam 103 bin 177 hekimin aktif olarak çalıştığı Türkiye'de 100 bin kişiye düşen uzman hekim sayısının AB üyesi ülkeler ortalamasının yarısından daha az olduğu belirtildi.
Raporda, Ülkemizdeki tıp fakültelerinde şu anda öğrenci sayısının çok daha üstünde öğrenci yetiştirebilecek öğretim üyesi mevcuttur denildi.
YÖK, DPT ve Sağlık Bakanlığı'nın Türkiye'deki sağlık çalışanı ihtiyacının belirlenmesini sağlamak ve buna göre verimli hizmet sunabilmek için ortaklaşa hazırladığı Türkiye Sağlık İnsangücü Durum Raporu yayınlandı.
Rapor, Türkiye'deki hekim, dişhekimi ve eczacıların durumundan, hemşire, ebe ve sağlık memuru durumlarına kadar pek çok sağlık çalışanına ilişkin istatistiki bilgileri içeriyor.
Rapora göre, Mart 2008 itibariyle Türkiye'de 59 bin 357'si Sağlık Bakanlığında, 24 bin 492'si Üniversitelerde ve 19 bin 328'i de özel kurumlarda olmak üzere toplam 103 bin 177 hekim aktif olarak çalışıyor.
Türkiye'de 100 bin kişiye düşen uzman hekim sayısının Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler ortalamasının yarısından daha az olduğunun belirtildiği raporda, Türkiye'de, AB üyesi ülkelerde 100 bin kişiye düşen hekim sayısı karşılaştırıldığında, bu sayının AB ülke ortalamasında 338, Türkiye'de ise 146 olduğu görülmektedir deniliyor.
Raporda, 1986-1987 öğretim yılında tıp fakültesi sayısının 21, yeni kayıt yaptırmış öğrenci sayısının 5 bin 99 olduğu ve bir öğretim üyesine yaklaşık 15 öğrencinin düştüğü belirtildi. 2006-2007 öğretim yılında tıp doktorluğu düzeyinde eğitim veren fakülte sayısının 47'ye, öğretim üyesi sayısının 8 bin 512'ye ulaştığı, yeni kayıt yaptıran öğrenci sayısının 5 bin 117 olduğu ve öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısının da 4'e düştüğü ifade edildi.
Raporda, şunlar kaydedildi:
Yani, fiziki altyapımız ve eğitim kadromuz artarken öğrenci sayımız göreceli olarak azalmıştır. Bunun yanında bazı Avrupa ülkelerindeki tıp fakültelerine öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayılarını da incelersek, ülkemizdeki rakamın bu Avrupa ülkelerinin çok daha gerisinde olduğunu rahatlıkla görebiliriz.
Sonuç olarak, ülkemizdeki tıp fakültelerinde şu anda öğrenci sayısının çok daha üstünde öğrenci yetiştirebilecek öğretim üyesi mevcuttur.
Raporda, Türkiye'deki öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısının Avrupa Birliği ülkeleriyle karşılaştırılmasına da yer verildi.
Buna göre, Türkiye'deki öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı Almanya, İspanya, İtalya, Fransa, Slovakya, Slovenya, Finlandiya ve Danimarka gibi Avrupa üyesi ülkelerden daha düşük.
Aktif çalışan pratisyen hekim en az Tunceli'de
Rapora göre, Mart 2008 sonu itibariyle Türkiye'de 27 bin 135'i Sağlık Bakanlığında, 129'u üniversitelerde ve 3 bin 398'i özel kurumlarda olmak üzere 30 bin 662 aktif çalışan pratisyen hekim bulunuyor.
Türkiye'de aktif olarak çalışan pratisyen hekimlerin dağılımına göre en çok pratisyen hekim 3 bin 602 ile İstanbul'da çalışıyor. İzmir'de 2 bin 307, Ankara'da ise 1992 pratisyen hekim çalışıyor.
En az pratisyen hekim ise 38 pratisyen hekimle Tunceli'de bulunuyor. Ardahan'da 41, Kilis'te ise 56 pratisyen hekim aktif olarak görev yapıyor.
TUS için ayrılan kontenjanlar
Rapora göre, 1999-2007 yılları arasında Tıpta Uzmanlık Eğitimi için yapılan TUS'da, tıp fakültelerine, Sağlık Bakanlığı Eğitim Hastanelerine, Adli Tıp Kurumuna ve GATA'ya toplam 47 bin 17 kontenjan ayrıldı.
Kurumlara ayrılan TUS kontenjanlarında 1992 yılından 2002 yılına kadar düzenli bir artış olduğu belirtilirken, 2003 yılında bir önceki yıla göre azalma olduğu, 2004 yılında ise ani bir artış görüldüğü kaydedildi.
2006-2007 yılları arasında 4 bin 899 öğrenci mezun olurken, tıpta uzmanlık eğitimi için 6 bin 386 kontenjan ayrıldı, tıpta uzmanlık eğitimi için ise 5 bin 262 kişi atandı.
2007 yılında en çok kontenjan 722 kontenjan ile Anesteziyoloji ve Reanimasyon branşına ayrılırken, en az kontenjan ise 2 kontenjan ile Hava ve Uzay Hekimliği ile Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp branşlarına ayrıldı.
En çok uzman hekim İstanbul'da
Türkiye'de Mart 2008 itibariyle Sağlık Bakanlığında 24 bin 27, üniversitelerde 10 bin 871 ve özel kurumlarda 15 bin 930 olmak üzere toplam 50 bin 828 uzman doktor aktif olarak çalışıyor.
1.1.1966 ve 14.12.2007 tarihleri arasında diploması tescil edilen uzman hekim sayısı ise 67 bin 312.
En çok uzman hekimin bulunduğu ilk üç il sıralamasında, 11 bin 660 uzman hekimle İstanbul birinci, 7 bin 110 uzman hekimle Ankara ikinci, 4 bin 614 uzman hekimle İzmir üçüncü sırada yer alıyor.
29 uzman hekimin çalıştığı Tunceli, en az uzman hekimin görev yaptığı il durumunda. Tunceli'yi 30 uzman hekimle Ardahan, 33 uzman hekimle Bayburt izliyor.
Türkiye'de en fazla eczacı 3 büyük ilde bulunuyor. İstanbul'da 4 bin 846, Ankara'da 2 bin 84, İzmir'de ise bin 741 eczacı serbest çalışıyor.
En fazla dişhekimi İstanbulda
1983-1984 öğretim yılında 8 olan dişhekimliği fakültesi sayısı 2006-2007 öğretim yılında 24'e ulaştı. Halen 18'inde eğitim verilen bu fakültelerde bir öğretim üyesine yaklaşık 4 öğrenci düşüyor.
Bu yılın Mart ayı itibariyle ülkede 17 bin 750 dişhekimi aktif olarak çalışıyor. Bunların 11 bin 956'sı serbest, 5 bin 158'i Sağlık Bakanlığına, 636'sı ise üniversitelere bağlı (öğretim üyeleri dahil değil) olarak hizmet veriyor.
En fazla dişhekimi sırasıyla İstanbul (3 bin 971), Ankara (2 bin 179) ve İzmir'de (bin 533) çalışıyor.
En az dişhekiminin bulunduğu iller ise sırasıyla Bayburt (6), Kilis (10), Ardahan (10) ve Hakkari (10).
Türkiye ile Avrupa ülkelerinin durumunun da karşılaştırıldığı rapora göre, Türkiye'de 100 bin kişiye 25.10, Avrupa Bölgesinde 50.39, AB üyesi ülkelerde ise 62.50 dişhekimi düşüyor.
Eczacılık fakülteleri ve öğrenci sayıları
1983-1984 öğretim yılında 7 olan eczacılık fakültesi sayısı, 2006-2007 öğretim yılında 14'e ulaştı. Bunların 12'sinde eğitimin verildiği eczacılık fakültelerinde bir öğretim elemanına 5.5 öğrenci düşüyor.
Bu yılın Mart ayı itibariyle ülkede 24 bin 515 eczacı aktif olarak çalışıyor.
Eczacıların 23 bin 175'i serbest, bin 178'i Sağlık Bakanlığına, 162'si de üniversitelere bağlı olarak (öğretim üyeleri dahil değil) görev yapıyor.
En fazla eczacı 3 büyük ilde bulunuyor. İstanbul'daki 5 bin 10 eczacının 4 bin 846'sı, Ankara'daki 2 bin 301 eczacının 2 bin 84'ü, İzmir'deki bin 862 eczacının ise bin 741'i serbest çalışıyor.
En az eczacı ise sırasıyla Tunceli (2), Ardahan (17) ve Bayburt'ta (18) bulunuyor. Rapora göre, Tunceli'de serbest çalışan eczacı bulunmuyor.
Türkiye'de 100 bin kişiye 34.70, Avrupa Bölgesinde 51.42, AB üyesi ülkelerde ise 77.89 eczacı düşüyor.
Hemşire durumu
1983-1984 öğretim yılında 4 olan hemşire yetiştiren eğitim kuruluşu sayısı, 2006-2007 öğretim yılında 12'ye ulaştı.
Bu yılın Mart ayı itibariyle Türkiye'de 92 bin 509 hemşire aktif olarak çalışıyor. 67 bin 226'sı Sağlık Bakanlığında, 11 bin 378'i üniversitelerde, 13 bin 905'i de özel kurumlarda görev yapıyor.
Raporda, Türkiye'de 100 bin kişiye düşen hemşire sayısının AB üyesi ülkeler ortalamasına göre de, Avrupa Bölgesindeki ülkeler ortalamasına göre de oldukça düşük olduğu belirtilirken, ''Bu açığı giderebilmek için Türkiye'de ebeler hemşirelerin görevini yapmaktadırlar'' ifadesi kullanılıyor.
Türkiye'de 2008 Mart ayı itibariyle 42 bin 567'si Sağlık Bakanlığında, 3 bin 231'i özel kurumlarda, 374'ü de üniversitelerde olmak üzere toplam 46 bin 172 ebe aktif olarak çalışıyor.
Raporda, Türkiye'de 100 bin kişiye düşen ebe sayısının, hem AB üyesi ülkeler ortalamasından, hem de Avrupa bölgesindeki ülkeler ortalamasından daha fazla olduğu belirtiliyor.
Diğer sağlık personelinin durumu
Türkiye'de 2006-2007 öğretim yılında yükseköğretim düzeyinde sağlık memurluğu eğitimi gören toplam öğrenci sayısı 3 bin 733.
Türkiye'de orta öğretim ve yükseköğretim düzeyinde sağlık personelinin de yetiştirildiği belirtilen rapora göre, 1968-2007 yılları arasında sağlık meslek liselerinden toplam 236 bin 746 kişi mezun oldu.
Türkiye'de 4 bin 747 tekniker, 53 bin 307 sağlık teknisyeni ve 29 bin 3 diğer sağlık personeli olmak üzere 87 bin 57 personel çalışıyor.
Sağlık Bakanlığında 62 bin 546, üniversitelerde 6 bin 380 ve özelde ise 18 bin 131 sağlık teknikeri, sağlık teknisyeni ile diğer sağlık personeli görev yapıyor.
Sağlık personeli yetiştirilmesi
Raporun sonuç bölümünde ise şunlar kaydedildi:
Ülkemizde geleceğe yönelik yapılacak sağlık insan gücü planlamasında kullanılan yöntemler en kısa sürede belirlenmeli, ilgili tüm kurum ve kuruluşlar ortak dil ve yöntem kullanmalı, başarısızlığa götürülebilecek nedenler iyi değerlendirilmeli. Kısa, orta ve uzun vadeli bir planlama yapılmalıdır.
Ülkemizde, sağlık personelindeki nicelik olarak yetersizlikler raporda da çok net olarak görülmekte ve bunun giderilebilmesi için sağlık personeli yetiştirilmesi yönünde atılacak adımların zaman geçirilmeden başlatılması gerekmektedir. Bunun için de konunun tüm paydaşları bir araya gelerek çalışmalıdırlar.
AA