Prof. Dr. Veli Durmaz 1944 yılında Isparta Senirkentte doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara'da tamamladıktan sonra yüksek öğrenimini 1963-1968 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi'nde ilk mezun olarak tamamladı. 1968 yılında tedavi anabilim dalında doktora öğrenimine başlayan Durmaz, 1968 yılında araştırma görevlisi kadrosuna atandı. 1971 yılında "Diş köklerinden izole edilen aerob ve anaerob bakterilerin antibiyotik ve dolgu maddelerine karşı duyarlılıklarının incelenmesi" konulu tez çalışmasını tamamlayarak doktora derecesi aldı. 1978-1980 yılları arasında Amerikada Alabama Üniversitesi Araştırma Merkezinde Diş çürüğüne karşı aşılama ve immün sistem yetmezliği olan hastalardaki çürük ve pulpal enfeksiyonlar konularında çalışmalar yapan Veli Durmaz 1980 yılında doçent, 1988de ise profesör unvanı aldı. Halen Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı Başkanlığını yürütüyor. Başlıca
çalışma konuları arasında; endodontik mikrobiyoloji ve immünoloji ile ilgili çalışmalar, diş çürüğüne karşı aşılama çalışmaları, immün yetmezliği olan hastalar ile ilgili çalışmalar, tükrükteki immünolojik bileşimler ile ilgili çalışmalar, ağız mikrobiyolojisi ile ilgili çalışma yöntemleri, pulpa ile ilgili doku kültürü yöntemleri, bakteriyemi, septisemi ve fokal enfeksiyonlar, çapraz enfeksiyonlar, aşırı duyarlılıklar, sterilizasyon yöntemleri, dental plak ve pellikılın immünolojik çalışmaları, antibiyotik ve antiseptikler bulunuyor.
Endodontinin dişhekimliği açısından önemini açıklar mısınız? Geçmişten günümüze endodonti hangi aşamaları geçirdi?
Bilindiği gibi endodonti, dişhekimliği pratiğinde en sıklıkla yapılan uygulamalarından biridir. Bu sebeple de dişhekimleri tarafından en fazla ilgi duyulan yenilik ve gelişmelerin yakından takip edildiği bir bilim dalıdır. Diş ağrısını dindirmeyi amaçlayarak başlayan endodonti, pek çok aşamadan sonra günümüzdeki bilimsel düzeyine ulaşmıştır. 19. yüzyılın ortalarında endodontinin modern çağı başlamıştır. Bu süreçten sonra 1980lerde düşünülenin de ötesinde gelişmeler kaydedilmiştir. Endodontinin bazı temel prensipleri bu tarihten sonra pek değişmemiştir. Endodontiyi yakından ilgilendiren biyolojik bilimlerdeki gelişmeler ve buna ek olarak teknolojideki hızlı değişim bilimsel dişhekimliğinin temellerinden biri olan endodonti bilimini yukarılara taşımıştır.
Mesleğe başladığımız yıllarda bizler zor şartlar altında bilgiye ulaşmak ve bilimsel düzeyimizi artırmak için çaba sarf ettik. Bütün bu çabalarımızın amacı bilimsel kimliğimizin oluşması ve buna bağlı eğitim kalitesinin artırılması içindi. Günümüzde endodonti bilim dalında öğrenci eğitiminde gerek teorik gerek pratik uygulamalar açısından geldiğimiz nokta bence tatminkârdır.
Dişhekimliği fakültelerinde verilen endodonti eğitimi hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce serbest çalışan dişhekimleri endodontik tedaviyi ne oranda başarılı uyguluyorlar?
Dişhekimliği disiplinleri arasında endodonti, özellikle son yıllarda araştırma, klinik uygulamalar, teorik içerik ve kapsam yönünden hızla ilerlemiş ve ilerlemeye de devam etmektedir. Dünyadaki bu gelişmelerin ülkemizde de takibi ve endodonti biliminin ilerlemesi yönünde Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı daima öncü bir rol almış ve bunu da sürdürme kararlılığı içindedir. Ülkemizdeki tüm dişhekimliği fakülteleri arasında ilk defa, bölüm başkanlığım dönemimde üniversite aracılığıyla Yüksek Öğrenim Kurumuna yaptığım başvuruyla Hacettepe Üniversitesi'nde 30 Ocak 2001 tarihinde Endodonti Bilim Dalı bir anabilim dalı olarak tescil edilmiştir ve bunun gururunu yaşamaktayım. Bu atılımdan aldığı hız ve güçle, eğitim, araştırma, bilimsel projeler ve uluslararası bilimsel etkinliklere katılımlarıyla ulusal öncülüğünün yanı sıra dünyada da bir yer edinme yönündeki çabalarını sürdürmektedir. Bu yolla endodonti alanında dünyadaki bilimsel gelişmeler doğrultusunda yetiştirdiği dişhekimleri ve endodonti uzmanları ile de geleceğe şimdiden hazırlanmaktadır. Anabilim dalımızda 1976-2008 yılları arasında 48 kişi doktoralarını tamamlamıştır.
Dişhekimliği fakültelerinde verilen endodonti eğitimi konusunda gelişmeler beni mutlu ediyor. Fakültelerdeki akademik kadro ve gelişmiş ekipmanların varlığı eğitimi daha da ileriye taşımaktadır. Bugün için yurt dışından gelen misafir araştırmacılar ya da öğrencilerin Türkiyeyi tercih etmeleri de eğitimdeki başarımızın göstergesidir.
Dişhekimliğinde uzmanlaşma gelişmelerle birlikte daha önem kazanıyor. Özellikle endodonti dışında hizmet veren diğer diş hekimi meslektaşlarımızın hastalarının kanal tedavilerinde biz endodontistlerle işbirliği yapması hem hastaları hem kendileri için oldukça yararlı oluyor. Endodontistle işbirliği yapan dişhekimleri, hastalarının tedavi sonrası rahatsızlık yaşama şansını aza indirirken kendi zaman ve prestij kayıplarını önleyebiliyorlar
Teknolojik gelişmeler endodonti başta olmak üzere genel olarak dişhekimliğini ne yönde etkiliyor?
Günümüzde dişhekimliğinde yaşanan teknolojik gelişmelerle hem hastaların hem dişhekimlerinin hayatı daha da kolaylaşıyor. Zamanın gitgide önem kazandığı çağımızda, hastalar kanal tedavisi için defalarca işini gücünü bırakıp dişhekimine gitmek istemiyor. Endodondi dalındaki gelişmeler sayesinde kanal tedavileri dişin durumuna göre artık tek seansta, daha kısa sürede ve başarılı şekilde yapılabilmektedir.
Son yıllarda endodontideki yenilikleri; dijital radyografi, nikel titanyum döner sistemler, elektronik apeks bulucular, sıcak obturasyon teknikleri ve ultrasonik cihazlar olarak sayabiliriz. Bunlara ilave olarak bir diğer önemli gelişme büyütme alanında yaşanıyor. Türkiyede henüz çok sınırlı sayıda dişhekimi tarafından kullanılan dental mikroskop ile kökün içindeki detaylı ayrıntıları görerek tedavi etme şansına sahip olabilen endodontistler, dental mikroskop ile gözden kaçabilecek tedavinin başarısını etkileyebilecek bütün detayları görme şansını buluyorlar. Buna ilave olarak mikro cerrahi işlemlerinde kullanılması da avantaj sağlıyor. Bu cihazlar anabilim dalımızda mevcuttur.
Çekim endikasyonu konmuş birçok diş, ehil ellerde doğru yapılan kanal tedavileri ile kurtarılabilmektedir. Kanal tedavisinde özellikle bazı dişlerin standart dışı kök ve şekil sayılarına sahip olmaması; eğitim ve deneyim yanında hususi alet ve ekipman gerektirmektedir. Eğitim, deneyim ya da ekipman eksikliklerinde çoğu zaman gerek tedavi sırasında gerekse sonrasında istenmeyen durumlar oluşabilmektedir.
.
Son zamanlarda Türkiyede endodonti konusuyla yapılan kongre ve seminerlerin sayısında artış gözleniyor. Bu konu hakkındaki değerlendirmelerinizi öğrenebilir miyiz?
Bunlar çok olumlu yaklaşımlar olup özellikle serbest çalışan endodontistlerin ilgisini çekmektedir. Ayrıca bu yıl Ankarada her sene yaptığımız aylık endodonti derneği seminerlerini pedodontistlerle birlikte yapmaktayız. Endodontinin pedodonti ile yakın ilgisi olduğundan seminerlere ilgi ve katılım çok daha fazla olmaktadır.
Endodonti seminerlerinin her dişhekimliği fakültesinde kendi bünyelerinde yapılması ve seminer konularının diğer fakültelere de duyurulmasının çok daha faydalı olacağı kanısındayım. Ayrıca endodonti kongrelerinin yalnız turistik yerlerde değil (Antalya, Marmaris, Kuşadası), diğer üniversite şehirlerinde de yapılması hem onların onore edilmesi hem de turistik yörelerin görülmesi ilgiyi daha çok artıracak ve daha faydalı olacaktır.
Ayrıca son olarak, Türkiyedeki dişhekimliği fakültelerindeki akademik kadrolar, doktora yapanların sayısı ve mümkünse isimleri, ödül ve başarı almış olanlar (yurtiçi ve yurt dışı) ve kuruluştan günümüze geçirdiği aşamalar bir kitapçık haline getirilir ve duyurulursa yurtiçi ve yurtdışındaki üniversitelerdeki ve serbest çalışan endodontistlerin birbirleriyle iletişim ve bilgi alışverişlerinin çok daha faydalı ve kolay olacağını düşünüyorum. Bu konuda yardımcı olacağımı bildirir, bana bu röportaj için gösterdiğiniz ilgi ve imkân için teşekkür ederken saygılarımı sunarım.