Dentiss Logo

Prof. Dr. Erdal Işıksal:

1970 yılında kurulan Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı’nda bugün tam donanımlı iki klinik, bir öğrenci ve teknisyen laboratuvarı ile seminer salonu bulunuyor. Dokuz profesör, üç doçent, beş araştırma görevlisi ve altı doktora öğrencisinin görev yaptığı anabilim dalının başkanlığını 26 yıldan beri Prof. Dr. Erdal Işıksal yürütüyor. Işıksal, geçmiş yıllar dikkate alındığında ortodontinin büyük gelişmeler gösterdiğini belirtiyor. 
21.07.2008       12.21.04
Bugün uygulanan tanı ve tedavi yöntemlerinin temelleri 1970’lerde atıldı 1970 yılında kurulan Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı’nda bugün tam donanımlı iki klinik, bir öğrenci ve teknisyen laboratuvarı ile seminer salonu bulunuyor. Dokuz profesör, üç doçent, beş araştırma görevlisi ve altı doktora öğrencisinin görev yaptığı anabilim dalının başkanlığını 26 yıldan beri Prof. Dr. Erdal Işıksal yürütüyor. Işıksal, geçmiş yıllar dikkate alındığında ortodontinin büyük gelişmeler gösterdiğini belirtiyor. 

Sayın Işıksal kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

1945 yılında Marmaris’te doğdum. İlk ve ortaöğrenimimi Marmaris’te, liseyi ise Aydın’da tamamladım. Üniversite hayatım hareketli başladı. Çapa Tıp Fakültesi’nde çok kısa bir süre okudum. Ancak yurt sorunu nedeniyle kaydımı sildirip Ankara Üniversitesi. Hukuk Fakültesi’ne geçtim. Bir yıl süren fakülte hayatımı sınıfımı geçtiğim halde bırakıp tekrar üniversite sınavlarına girip  Ankara Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’ni kazandım. 1968 yılında dişhekimliği fakültesini bitirdim. Askerliğin ardından da 30 Eylül 1970 tarihinde Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı’na asistan olarak girdim.

Ortodontiyi seçmenizin nedenini öğrenebilir miyiz?

Mezun olduğum yıl hocalarım Sayın Konukmanlar, Ankara Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı’nda asistan olmamı çok istediler. Ben hemen askeri görevimi tamamlamak istedim ve iki yıl Ankara Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda yedek subay dişhekimi olarak çalıştım. 1970 yılında askerlik görevimi bitirdim. Bir gün fakültemi ziyarete gittiğimde hocalarım yeni kurulan Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nde asistan olarak görev yapmamı tekrar istediler ve 38 yıldır devam etmekte olan ortodonti camiasına girişim böyle başlamış oldu. 1974 yılında doktoramı tamamladım. 1979 yılında doçent, 1988’de ise profesör oldum. 1982 yılından beri de kürsü başkanlığı görevini yürütüyorum.

1981 yılında evlendim. Eşim mimar Ayşe Işıksal, oğlum Fethi Işıksal’dır. Kendisi elektrik ve elektronik mühendisi. İşletme masterını tamamladı, şu anda Bursa OYAK-Renault Otomobil Fabrikaları A.Ş.’de çalışıyor.

Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı’nı tanıtarak faaliyetleri hakkında bilgi verebilir misiniz?

Ortodonti Anabilim Dalı 1970 yılında kuruldu, diğer bir ifadeyle bu tarihte doktorasını yapmış bir asistan ve üç asistan öğrenci ile eğitimine başladı. İlk kez fakültenin 3. sınıf öğrencileri ile tanışıyorduk ve ilk eğitim çalışmalarını yapıyorduk. Bugün uygulanan özellikle tanı ve tedavi yöntemlerinin ilk temelleri o tarihlerde atılıyordu. Tabii çok çalışıldı, her geçen yıl anabilim dalı yapısal ve sayısal olarak büyük bir gelişim gösterdi.

Bugün tam donanımlı iki klinik, bir öğrenci ve teknisyen laboratuvarı, bir seminer salonu ile anabilim dalını resimlerle size tanıtmak isterim.

1970 yılından günümüze kadar anabilim dalımızda 56 doktora, 4 ihtisas öğrencisi mezun olmuştur. Bugün 6 doktora öğrencisi, 5 araştırma görevlisi, 3 doçent, 9 profesör görev yapmaktadır. Özellikle araştırma görevlisi kadrosu teminindeki güçlüklerimiz nedeniyle bu bölümdeki çalışan sayısını artıramıyoruz.

 

Bilimsel yayınlar bakımından bölümünüzün bulunduğu seviyeyi özetler misiniz?

Diğer üniversite fakültelerinin anabilim dalları gibi bilimsel yayınlar açısından oldukça zenginiz. Ancak bu tür çalışmalar, yayınlar akademik zorunlulukların getirdiği sıkıntılar içerisinde yapıldığı için özellikle diğer bölümlere göre bölümümüzü ilgilendiren dergilerin sayısal azlığı ve çalışmaların uzun süreli olması seviyenin beklediğimiz düzeyde olmamasına neden oluyor.  Ama sizler de izliyorsunuzdur her geçen yıl bu seviyenin, bu çıtanın yükseldiğini izleyebiliyoruz.

Günde ortalama olarak kaç hastayı tedavi ediyorsunuz? Bu konuda yaşadığınız sıkıntılar nelerdir?

Anabilim dalımıza ilk başvuran hasta sayısı sömestre ve yaz tatili dışında günde 50 civarındadır. Bu başvuran hastalardan şu an yürürlükte olan yasalar çerçevesinde en az 15 kişi sıraya yazılıyor. Bu şekilde aktif tedavi bekleyen hasta sayısı, yani sıra defterinde yazılı hasta sayısı 4641’dir.

Anabilim dalımızda günde tedavi gören aktif hasta sayımız 150-200 arasında değişmektedir. Anabilim dalımızın total aktif hasta sayısı da kısa süreli ortodontik tedavi görenler ile uzun ve kısa süreli kontrol hastaları hariç 2414’dür.

Tabii sıkıntılarımızı şöyle özetleyebiliriz; Ortodontik tedavi gören hastalarımızın tedavi süreleri 2-3 hatta 4 yılı geçebilir. Doktora eğitimi süresinde doktora öğrencilerine verilen hasta sayısı da 150-200 arasında değişebiliyor. Tez çalışması kliniğe dayalı öğrencilerimizin hasta sayıları daha fazla olabiliyor. Ne kadar titizlikle üzerinde durulsa da ayrılan öğrencimiz 50 civarında hastayı devretmek üzere bırakıyor. Kadrolu asistanlarımızla bu sorunu yaşamıyoruz.

Başka bir sıkıntı da yardımcı eleman sıkıntısıdır ki bunu detaylı olarak anlatmaya gerek yok. Esas sıkıntımız sanıyorum ki bu hepimizin sıkıntısı; ortodontik tedavi merkezlerinin az olması, bu nedenle de bu merkezlerde yoğun talep nedeniyle bahsettim gibi hasta yoğunluğunun yükselmesi ve sırada bekleyen hasta sayısının artmasıdır. Ben 38 senedir bu yığılıma bir çare bulamadım. Sıra defterini bitirdiğimiz çok yıllar oldu ama ne yazık ki bunu aynı seviyede tutamadık.

Türkiye’de ortodontinin geldiği aşamayı nasıl görüyorsunuz? Ortodontist sayısı hakkında neler düşünyorsunuz?

1970’li yılların ortodontisi ile 2000’li yılların ortodontisi arasında birçok fark var. Ortodonti süratli bir gelişme gösterdi. Geçmiş yıllarda akademik aşamalarda jüri sayısını tamamlayacak kadar öğretim üyesi yoktu. Şimdi ise meslektaşlarımızın sayısı 620’yi aşıyor.

Akademisyenlerin çalışmalarını büyük bir zevkle izliyorum. Onların yurtdışına açılmaları bana büyük zevk veriyor. Fakülteler öğretim üyeliğimin ilk yıllarında gelişen ve gelişmiş fakülteler olarak sınıflandırılırdı. Şimdi jüri üyesi olarak gittiğim zaman, tüm anabilim dallarının süratle ilerlediğini, kendini yetiştirmiş, dünya ortodontisini çok iyi tanımış, gerçekten çok kaliteli, birbirini seven, dayanışma içinde çalışan ve akademik olarak yükselen meslektaşlarımla beraber olmak benim için de ayrıca gurur kaynağı oluyor. Ortodonti böyle bir kalite ile başladı, böyle ilerledi ve ilerlemeye DE devam edecek. Bu konuda genç meslektaşlarıma sonsuz güvenim var.  

Özellikle son yıllarda ortodontik malzeme, araç gereçler, bilgisayar ve internet teknolojisi birlikte inanılmaz bir hızla gelişti. Bu gelişim o kadar ileri boyutlarda ki ortodontiste sadece yerinde tanı ve tedavi planlaması yapmak kalıyor. Bu nedenle ortodontistin gerçekten dişhekimliğindeki yeri ve önemi artmıştır.

Ortodonti günümüzde yapılan kısa ya da uzun süreli kurslarla eğitimi alınacak bir branş değildir. Özellikle üniversitelerimizde dişhekimliğinin özel bir branşı olan ortodonti eğitimi iyi planlanmalı, iyi verilmeli ve takip edilmelidir.

Türkiye’deki diş hekimliği fakültelerindeki ortodonti eğitimini nasıl buluyorsunuz?

Dişhekimlği fakültelerindeki ortodonti eğitimi 70’li yıllardan günümüze kadar değişiklikler gösterdi. Kimi zaman pratik, kimi zaman teorik, kimi zaman da klinik ağırlıklı oldu. Bugün gelinen nokta şu ki Erasmus kapsamında verilen eğitim, Avrupa normları ile uyumludur ve öğrenci eğitimi için yeterlidir.

Bir dişhekimliği öğrencisi bugün ortodontik anomali tanısını koyabilir, önleyici, koruyucu ortodonti uygulayabilir, bölgesel dişsel sorunları kısa süreli tedavilerle düzeltebilir. Hangi ortodontik anomaliyi ortodontiste sevk etmesi gerektiğini ayırt edebilir seviyededir.

Bölüm olarak önümüzdeki dönemde yapmayı  planladığınız plan ve projeleriniz nelerdir?

Bölüm olarak önümüzdeki dönemde Türk ortodontisinin çağdaş dünyada yerini almasını sağlayacak projeler yapmak niyetindeyiz. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), TÜBİTAK ve Avrupa Birliği (AB) çerçeve programları dahilinde uygulanabilir güncel projeler hazırlamak ve bunları hayata geçirmek için çaba harcayacağız.

Ayrıca serbest dişhekimi meslektaşlarımızın özellikle koruyucu ve durdurucu ortodonti ile ilgili bilgi alışverişini güncellemek amacıyla fakülte içi ve fakülte dışı toplantılar düzenlemeyi planlıyoruz.

Son olarak Ege Üniversitesi Dişhekimlği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı’nın 40. kuruluş yıldönümünü tüm mezun ettiğimiz, doktora verdiğimiz mezunlarımız ile birlikte güzel etkinliklerle kutlamayı düşünüyoruz.


YASAL UYARI: Bu yazı/haber/makalenin bütün yayın ve çoğaltma hakları VESTİYER YAYIN GRUBU'na aittir. Kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen iktibas edilmesi yasaktır.
Reklam
Reklam

Yorum Ekle
Copyright © Vestiyer Yayın Grubu, 1989-2021. Tüm Hakları Saklıdır.