Rize ve Hopa arasında yer alan, yıl boyunda gözlenebilen keskin buzulları, masmavi gölleri, yeşilin her tonuna sahip ormanları, coşkulu dereleri, bin bir çeşit bitkileri ve hayvanları ile doğal bir park görünümünde olan Kaçkar sıradağlarının en yüksek tepeleri Altıparmak (3480m), Kavran (3932m) ve Verçenikdir (3710m). Güneydoğusunda yer alan Küçük Kaçkarlar, Pontus Alpleri veya bilinen adıyla Kaçkar Dağları, farklı bir yaşam süren yöre halkını tanımak açısından da görülmeye değer bir bölge olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bölgede Kaçkarların güney eteklerinden kuzey eteklerine uzanan yol boyunca, önce yöre halkının yaylalara çıkmak için geçtiği yolları izliyor sonra da doğanın tüm güzelliğinin sergilendiği yaylalara, oradan da gittikçe yükselerek bu sıra dağların en yüksek zirvesi olan Kaçkar Dağına ulaşıyorsunuz. Yeşilin her tonu, yerel hayatın ilginçliği yolculuğu unutulmaz kılıyor.
Güney rotasından çıkışı kolay olan Kaçkarları her yıl yüzlerce dağcı ziyaret ediyor. Eğer sis yoksa Doğu Karadeniz dağlarının muhteşem görüntüsü rahatlıkla izlenebiliyor. Kuzey rotasını ise daha çok deneyimli dağcılar tercih ediyor. Çünkü kuzeyden zirve yapmanın başka bir avantajı geri dönüşte Ayder Yaylasında kaplıcalara uğranabilmesidir.
Kaçkar Dağları genel olarak, granit, siyanit, granodiorit ve andezit taşlardan oluşan bir yapıya sahiptir. Şiddetli akarsu ve buzul aşındırması sonucunda sert ve arızalı bir görünüm kazanmıştır. Deniz kıyısında yükselmeye başlayan bu dağların kuzey yamaçları gür orman örtüleri ile kaplı. Kaçkar Dağları batıdan doğuya doğru 3 bölüm halinde uzanıyor. Batıda Verçenik, ortada Kavran ve doğuda Altıparmak Dağları yer alıyor.
Kaçkarlara en kolay ulaşım kuzey yönünden gerçekleştiriliyor. Bu yön için Trabzon-Rize-Ardeşen üzerinden Çamlıhemşin'e gidiliyor. Bu yoluz uzunluğu 75 kmdir. Kaçkar zirvesi yönünde yürüyüş yapmak için Ayder Yaylası'nda konaklamak mümkündür. Buradan "Aşağı Kavron - Yukarı Kavron" yoluyla Kaçkar zirvesi eteklerine ulaşılmaktadır. Kaçkar Dağlarının diğer bir önemli zirvesi olan Verçenik'e ise, Çat ve Başhemşin üzerinden gidilebiliyor.
Dik olan kuzey örtüsü sık ve bol yağış alması sebebiyle sık ormanlıdır. Başlıca olarak fındık, çay, tütün ve zeytin, yeni yeni olarak da kiraz ve narenciye yetiştiriliyor. Doğudaki alçak bölgelerinde de Türkiye'nin pirinç üretim merkezleri bulunuyor. Çok dik zemine sahip ya da zemin emniyeti olmadığından herhangi yetiştiriciliğe uygun olmayan alanlarda kısmen yoğun bir şekilde ormangülü örtüsü hakimdir. Yüksek bölgeler mera olarak da kullabiliyor. Ormanlar en başta göknar, kayın ya da karışık orman olarak şekillenmiştir. Orman sınır 2000- 2300 m arasında bulunmaktadır.
Güney'e, Anadolu'ya doğru düşük yağış miktarı nedeniyle orman alanı bulunmuyor. Burada çok seyrek yerleşimi olan ve step karakterli bir tabiat hakim. Sadece nehir boylarında ve nehir çanakları tabiatında söğütler ve kavaklar gelişmiş. Seyrek olarak ve tek tek meşe ve karaçam mevcut. Bütün bölgede çok seyrek yerleşim olduğundan flora ve fauna çok çeşitlilik gösteriyor.
Türkiye'nin sınırları içinde akan en uzun nehri Kızılırmak gibi nehirler Kaçkar Dağları'nın derin yarıklarından aşarak Karadeniz'e dökülüyor. Bu nehirlerin denize açıldığı yerlerde Sinop, Samsun, Trabzon veya Rize gibi yerleşim yerleri bulunuyor. Dağın kuzey yamaçlarından inen akarsular birleşerek Ardeşen ve Pazar arasında Büyükdere adıyla Karadeniz'e dökülüyor. Güneyde ise kısa derelerin yardığı yamaçlar Çoruh Vadisi üzerine dik olarak iniyor. Dağların kretase şist ve kireçtaşından oluşmuş volkanik ara tabakalı katmanları ortasında granit-diyazit billurlu kayaçları yer alıyor. 2 bin metreye kadar olan kesimlerinde ladin ve göknar ormanları, daha yükseklerde dağ otlakları ve en yüksek kesimde ise kuzeye doğru bir dil halinde uzanan küçük buzullar var.
Şanslıysanız şelalede su içen ayı görebilirsiniz
Dünyanın başka hiçbir yerinde olmayan ve sadece bu dağlarda bulunan birçok sayıdaki ender bitki ve kelebek türünden dolayı Kaçkar Dağları Milli Parkı çok özeldir. Yaban hayatının görülmesi oldukça zordur; ağaç sınırı üzerinde bir dağ horozu ya da şelalede su içen bir ayı görebilmek için oldukça sabırlı ve şanslı olmanız gerekiyor. Milli parkın kalbinde ise enfes alanlar bulunur. Yüksek dağ zirveleri, çayırlar, duru göller ve sık ormanların hepsi çok özel alanlardır ve herkesin tadına varabilmesi için ziyaretçileri beklemektedir.
Kaçkar Dağlarının batısındaki Fırtına Deresi ve doğusundaki Hemşin Deresi zengin bir flora ile kaplı. Bu bitki örtüsü karstik flora özelliğinde olup gerek alt flora gerekse üst flora endemik türleri içeriyor. Türkiye'de orman güllerinin 3000 metreye ulaştığı tek yer burasıdır.
Ülkemizde Pleistosan'e ait buzul izleriyle beraber aktüel buzlaşmanın birlikte görüldüğü ender yerlerden birisi de Kaçkar Dağları'dır. Bu sahada birçok buzullarla birlikte; buzul gölleri, buzul vadileri, sirkler ve mazeler bulunmaktadır.
Bölge, bitki çeşitliliğinin yanı sıra barındırdığı hayvan türleriyle de doğa koruma açısından büyük önem taşımaktadır. Türkiyede en yoğun bozayı (Ursus arctos) popülasyonunun bulunduğu bölgelerden biri olanda alanda, yaban domuzu (Sus scrofa), çengel boynuzlu dağ keçisi (Rupicapra rupicapra), yaban keçisi (Capra aegagrus), kurt (Canis lupus), tilki (Vulpes vulpes), çakal (Canis aureus), yaban kedisi (Felix silvestris), vaşak (Lynx lynx), karaca (Capreolus capreolus) ve porsuk (Meles meles) en önemli türlerdendir. Daha önceleri yoğun olarak bulunduğu bilinen ulu geyik (Cervus elaphus) özellikle aşırı avcılık nedeniyle artık çok nadir görülüyor. Alan, içerdiği sakallı akbaba (Gypaetus barbaratus), kızıl akbaba (Gyps fulvus), kara akbaba (Aegypius monachus), kaya kartalı (Aquila chrysaetos), huş tavuğu (Tetrao mlokesewiczi) ve ur keklik (Tetraogallus caspius) popülasyonları nedeniyle, kuş toplulukları bakımından Doğu Karadeniz Dağları Önemli Karasal Alanlar (ÖKA) içinde yer almaktadır.
Kaçkarlardan yükseltinin kısa mesafede artması yaylacılık etkinliklerine bağlı bir takım yayla yerleşim alanlarının ortaya çıkmasına yol açmış. Böylece yayla yaşam kültürü ve sosyal yaşantısı artı bir değer olarak ön plana çıkmış.
Yakın zamanlara kadar, yöredeki dereler içinde el değmeden kalabilen tek akarsu olan Fırtına Deresi, başta hidroelektrik santraller olmak üzere, yol inşaatları, turizm ve çarpık gelişimin tehdidi altında. Özellikle sayıları ve boyutları giderek artan taş ve kum ocakları, alüviyal akarsu ormanlarının hem akışı düzenleme, hem de alabalıklar ve diğer canlılar için yaşam alanı oluşturma işlevine büyük darbe vuruyor. Kıyıya yakın kesimdeki sahil ve bataklıklara, nehir ağzındaki bitki topluluklarına ve nadir habitatlara büyük ölçüde zarar verilmiş.
Fırtına Vadisi boyunca yer alan şimşir ormanları, yasa dışı kesimler nedeniyle azalmaktadır. Hemen yanı başındaki Kaçkar Dağları Milli Park sınırlarının, bir ekolojik koridor şeklinde, Fırtına Vadisinde yer alan ve mevcut Milli Park sınırları içinde temsil edilmeyen değerli habitatları da içine alacak şekilde genişletilmesi, doğal habitatların bütün bu tehditlere karşı korunmasını güvence altına alacaktır.
Helisky tutkunlarının cenneti Kaçkarlar
Kaçkar Dağları'nda 'helisky' diye adlandırılan 'helikopterli kayak' keyfi bambaşka bir tutku. İsviçreli 'Turkey Helisky' firması tarafından Türkiye'de ilk kez Kaçkar Dağları'nda yapılan kayak organizasyonuna dünyanın değişik ülkelerinden çok sayıda profesyonel kayakçı katıldı. Ayder Yaylası'nda konaklayan helisky tutkunları, buradan helikopterle Kaçkar Dağları'nın 3 bin 900 rakımlı yerlerine bırakılıyor. Kaçkarların doğal güzellikleri arasında kayan turistler, daha sonra tekrar helikopterle Ayder'e iniyor.
Dünyanın değişik ülkelerinden gelen ve profesyonel kayakçı olan Helisky tutkunları, Kaçkarlar için 'adeta bir cennet' tanımlaması yapıyor. Helisky, dünyada Kanada, Alaska, Kafkaslar ve Himalayalar'dan sonra Türkiye'de ilk kez Kaçkar Dağları'nda yapılmaya başladı. Helisky, kayakçıların helikopterle yüksek tepelere bırakılıp orada kaymasına dayanan bir spor türü. Bu sporun en önemli özelliği, kayak merkezinden ve kayak pistinden uzakta, bakir dağlarda, tabiatla iç içe bol karın üstünde yapılması. Kaçkar Dağları'nda geniş bir bölgede yapılan etkinlik sırasında 3 bin 900 metre yüksekliğe kadar çıkılıyor.
Helisky konusunda dünya çapında tecrübeye sahip İsviçreli, Fransız ve İtalyan dağ rehberleri, İsviçreli pilotlar eşliğinde ve heliskiy sporuna uyarlanmış özel bir helikopterle Ayder Yaylası'ndan alınarak Kaçkar Dağları'na bırakılıyor. Sporcular burada tabiatla iç içe doğal ortamda yaklaşık 3 metre kalınlığındaki kar üzerinde bir süre kaydıktan sonra tekrar helikopterle Ayder'e iniyor. Helisky tutkunları, Türkiye'yi ve Kaçkarları tercih etmelerindeki en önemli etkenin Avrupa'ya olan yakılığı olduğunu söylüyor.