İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, geçtiğimiz günlerde bilimsel kongre serilerinden altıncısını düzenledi. Diş hekimliği biliminin 105. yılının kutlandığı haftaya denk getirilen kongrenin temasını “Ağız-Diş Sağlığında Güncel Durum” oluşturdu.
Üniversitenin Beyazıt Kampüsü’nde bulunan Yeni Kongre Kültür Merkezi’nde, 21-23 Kasım günlerinde organize edilen kongrenin tüm klinik alanlara ve branşlara hitap etmesi büyük bir önem oluşturdu. Cerrahi, Endodonti, Periodontoloji, Protez, Diş Hastalıkları ve Tedavisi, Pedodonti, Oral Diagnoz ve Radyoloji, Ortodonti, İmplantoloji gibi klinik bölümler ile Mikrobiyoloji, Histoloji ve Embriyoloji, Farmakoloji, Toplum Ağız-Diş Sağlığı, Patoloji, Anatomi gibi klinik temel branşlarına hitaben oturumlar gerçekleştirildi.
Fakülte Dekanı Prof. Dr. Sema Yıldırım’ın başkanlığını yaptığı kongrenin konuşmacı listesini yurt içi ve yurt dışından deneyimli ve dinamik bilim insanları oluşturdu. İmplant uygulamalarından endodontik tedavilerin tüm inceliklerine, ağız ve çene hastalıklarının teşhisi-tedavisi ve yeni cerrahi uygulamalarından diş eti tedavilerindeki yeniliklere, protezden estetik uygulamalara; ayrıca diş hekimliğindeki yeni malzemeler, aletler ve tekniklere kadar çeşitli konular ele alındı. Uygulama kurslarına da yer verilen organizasyon için ayrıca bilimsel araştırmacılar, katılımcılara çalışmalarını sundu ve tartıştı.
İlaç, malzeme ve kitap firmalarının oluşturduğu sergi alanlarının da açık olduğu kongre bitiminde katılımcılar sertifikalarını aldı.
“Önce Protetik Seçenekler Değerlendirilmeli, Sonra İmplantoloji Düşünülmeli”
Kongrenin akabinde fakültenin Ağız-Diş-Çene Hastalıkları ve Cerrahi Anabilim Dalı’nda bilimsel çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Bülent Katiboğlu ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Kongre hakkında değerlendirmelerde bulunan Prof. Katiboğlu 2014’ün implantolojisi hakkında öngörüsünü de anlattı.
Sayın Katiboğlu, kongre hakkında değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?
Üniversitenin böyle bir yerinin olması her şeyden önce büyük bir avantaj. Güzel organize edilmiş, yer olarak da iti bir alan kazanılmış. Burada fakültenin kongresinin de yapılması tabii ki hem öğrenciler için he de diş hekimleri için bence çok büyük bir artı faktördü. Ben bu güzel organizasyondan hekimlerimizin çok iyi yararlanamadığını düşünüyorum. Daha çok öğrencilerimizi gördük. Hekimlerimizi daha fazla görmek isteriz. Çok fazla emek ve gelen çok değerli konuşmacılar vardı. Belki daha iyi ve daha erken duyurulmalı, ayakları tam olarak yere basmalı. Eğer önümüzdeki sene bu tekrar organize edilecekse şimdiden bunun hazırlığı yapılmalı ve duyurulmaya başlanmalı, diye düşünüyorum. Yine de güzel bir kongreydi, her şey iyi organize edilmişti. Emeği geçen herkese de teşekkür ediyorum.
Siz, sunumunuzda hangi konuları ele aldınız? Bahseder misiniz?
Daha çok dental implantolojiyi anlattım. İmplantoloji ile ilgili sorun çıkabilecek tüm detaylar ve bu detayların çözümü üzerine oldu konuşmam. Burada da bildiğiniz gibi İstanbul Üniversitesi’nin bir öğretim üyesi olarak bir implant tasarımım söz konusu olmuştu. Bu tasarladığım implantla ilgili bilgileri katılımcılarla paylaşma şansım oldu.
Burada şunu sormak isterim: İmplantolojide her sorunun çözümü var mıdır?
Evet, güzel soru. Doğru endikasyon koymak kaydıyla her sorunun çözümü vardır. Ben, implantolojinin çok kolay bir branş olmadığını düşünüyorum. Her ne kadar protetik ve cerrahi iki bölümden oluşsa da bu ikili birbirine çok bağlı. Bir bütün olarak düşünülmeli. Her ikisinde de çok iyi endikasyon koyulmalı. İlle de ağızdaki her boşluğa, her eksik dişin yerine implant yapılacak diye bir kaide yok. Önce protetik seçenekler değerlendirilmeli, sonra implantoloji düşünülmeli. Kaldı ki invaziv girişimler, ileri düzey cerrahi, sinüs lifting cerrahi bence sadece cerrahlar tarafından yapılmalı. Özellikle çok deneyim kazanana kadar.
Peki, 2014’ün implantolojisinde ne gibi gelişmeler bekliyorsunuz?
Tükiye’de implantoloji tabii ki sürekli gelişiyor; ancak implant satışı yapan firma sayısı da çok artıyor. İmplant yüzeyleri ve implant materyali artık zaten bir noktaya, doygunluğa ulaştı. Bu konuda hekimlere özellikle önerim şu olacak: İmplant seçerken fabrikası olan, menşei ve imal edildiği yeri belli olan, özellikle de imal edildiği yer ile paketlendiği yer farklı olmayan implantları tercih etmeliler.