30 yılı geride bırakan Türk Pedodonti Derneği, ülke genelinde çocuk ağız-diş sağlığının korunması ve çocuk dişhekimliği bilincinin yaygınlaşması için çeşitli çalışmalar yapıyor. Bugüne kadar 15 kongre, yedi sempozyum ve iki toplantı gerçekleştiren dernek, fırsat buldukça öğrencilere ve engelli hastalara ulaşmaya çalışıyor. Geçtiğimiz Ekim ayında 15. kongresini gerçekleştiren dernek, etkinlik sırasında oluşturulan çalıştayın çocuk hastalara ilişkin hazırladığı değerlendirmeyi Sağlık Bakanlığı’na sunacak. Türk Pedodonti Derneği Yönetim Kurulu Üyelerinden, İstanbul Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Pedodonti Bölümü Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeynep Aytepe, “Gelişmiş ülkelerle karşılaştırdığımızda çocuklarımızın ağızlarındaki çürük diş sayısı oldukça fazla” diyor.
Zeynep Hanım, kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
İstanbul Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’ni 1975 yılında bitirdim. İki yıl İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji-Embriyoloji Kürsüsü’nde çalıştıktan sonra Pedodonti Anabilim Dalı’nda asistan olarak doktora çalışmalarıma başladım. Bir yıl süre ile Berlin Üniversitesi’nde görevlendirildim. 1987 yılında doçent, 1995’te de profesör unvanını aldım. İki yıldır İstanbul Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Pedodonti Bölümü Anabilim Dalı Başkanlığı görevini yürütüyorum. Aynı zamanda Türk Pedodonti Derneği’nin Yönetim Kurulu Üyesiyim.
Kuruluşundan itibaren Türk Pedodonti Derneği’nin çalışmaları hakkında bilgi verebilir misiniz?
Türk Pedodonti Derneği 25 Ocak 1977 tarihinde kuruldu. Derneğimizin kuruluş amaçları arasında, çocuk ağız-diş sağlığının korunması, tedavisi ve çocuk dişhekimliği bilincinin ülke genelinde yaygınlaştırılması ve uluslararası benzer derneklerle işbirliği bulunuyor. Dernek olarak geride bıraktığımız yıllar içinde 15 kongre, yedi sempozyum ve iki toplantı gerçekleştirdik. Derneğimizin yönetim kurulunda çok değerli akademisyenler görev yapıyor. Yönetim Kurulu Başkanımız Prof. Dr. İlknur Tanboğa. Prof. Dr. Nüket Sandallı, Prof. Dr. Oya Aktören, Prof. Dr. Serap Çetiner, Prof. Dr. Koray Gençay (Genel Sekreter), Prof. Dr. Figen Seymen derneğimizin yönetim kurulu üyeleridir.
Geçtiğimiz Ekim ayında yapılan 15. Türk Pedodonti Derneği Kongresi’ni düzenlediniz. Genel olarak kongreden bahseder misiniz?
15. Türk Pedodonti Derneği Kongresi, derneğimizin Ankara şubesi tarafından 17-21 Ekim tarihlerinde Antalya’da yapıldı. 200’ün üzerinde katılımcı organizasyonu izledi. 57 sözlü bildiri, 62 adet de poster sunumu yapıldı. İkisi yabancı olmak üzere beş konuşmacımız konferans verdi. Çok yararlı geçtiğini düşünüyorum. Özellikle de genç meslektaşlarımızın yaptıkları araştırmalarını katılımcılarla paylaşmaları, kendileri açısından oldukça motive ediciydi. Bunun yanı sıra akademisyenlerle birlikte bir çalıştay yapıldı. Burada Sağlık Bakanlığı’na sunulmak üzere bir rapor hazırlandı. Raporda, ülke genelinde çocuklarda ağız –diş sağlığına dair değerlendirmeler yapıldı. Belirli yaş gruplarındaki çocuklarda ve engelli çocuklarda koruyucu uygulamaların ücretsiz olması gerektiğini vurguladık. Çalışma kongreye katılan arkadaşlarla da paylaşıldı. Oldukça değerli bir sunum olduğu inancındayız.
Tabii ki kongrenin sosyal olarak da yararları oldu. Uzun süredir göremediğimiz arkadaşlarla buluşma fırsatı yakaladık. Etkinliğin Antalya gibi güzel bir şehirde yapılması da ayrı bir güzellikti.
Türkiye’de çocuk ağız-diş sağlığının durumunu genel olarak nasıl görüyorsunuz?
Gelişmiş ülkelerle karşılaştırdığımızda çocuklarımızın ağızlarındaki çürük diş sayısının fazla olduğunu söyleyebiliriz. Burada birçok faktör öne çıkıyor. Anne-babaların bilinçli olmaları, çocuklarının diş sağlığını yakından izlemeleri çok önemli. Gelişmiş ülkelerde sigorta kapsamında çocuğun dişlerinin düzenli kontrolünün yapılması gerekiyor. Eğer bunlarda aksaklıklar yaşanırsa tedavi ücretini sigorta karşılamıyor. Ülkemizde ise böyle bir sistem olmadığı için sadece ağrı, çürük gibi sorunlar yaşandığında dişhekimine gidiliyor. Böylece çürük sayısı arttığı gibi tedavi masrafları da yükseliyor. Yapılan araştırmalarda fırçalama alışkanlıklarımızın da iyi seviyelerde olmadığını görüyoruz. Türkiye’de kişi başına düşen fırça sayısından ziyade, fırça başına düşen kişi sayısı mevcut. Ama geçmişe oranla küçük de olsa olumlu adımlar atıldığını düşünüyorum. Öncelikle pedodontist sayısı arttı ve Türkiye geneline yayılmaya başladı. Eskiden sınırlı bir alanda çalışan hekim grupları vardı. Ülke genelinde çoğu meslektaşımız bu konuya önem gösteriyor. Ayrıca kongredeki çalıştayın hazırladığı sonuçlara bağlı olarak, muayenelerin ücretsiz olması durumunda kontrollere gelecek çocuk sayısında artış olabileceğini düşünüyorum.
Pedodontide yaş sınırlaması var mı?
Evet bir sınırlama söz konusu. İstanbul Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’ndeki sınır 0-12 yaş. Bunu artırmaya yönelik çalışmalar da var ama kapasiteyle ilgili sıkıntılar yaşıyoruz. Gelişmiş ülkelerde çürük sayısı bizdeki kadar yüksek olmadığından 0-15, hatta 0-16 yaşa kadar bu sınır genişleyebiliyor. Oysa biz sınırlamayı genişletmeye kalksak herhalde bütün fakülteyi çocuk hastalar doldurur.
Çocuklara ulaşabilmek için dernek ne gibi çalışmalar yapıyor?
Zaman zaman talep olduğunda tarama amaçlı bazı okullara gidiyoruz. Derneğimizin çalışmaları arasında belirli merkezlerde bulunan (örneğin sokak çocukları derneğinde yaşayan çocuklar, down sendromlu çocuklar engelli bireyler gibi) hastaların tedavi gereksinimlerini belirlemek ve gereken tedaviyi uygulamak gibi çalışmalar da yer alıyor.
Geleceğe dönük kısa ve uzun vadeli hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?
Yaptığımız çalışmaların takibini yapacağız. Amacımız ülkemizde çocuk ağız-diş sağlığı bilincini yaygınlaştırmak. Benzeri derneklerle uyum içerisinde hareket etmek istiyoruz. 2011 yılında İstanbul’da Avrupa Pedodonti Akademisi’nin Sempozyumu yapılacak. Bunun organizasyonuyla ilgili çalışmaları yürüteceğiz.