Dr. Michael Wise:
"Bir ağız gargarası veya bir tablet geliştirilerek periodontal hastalıkların ve çürüklerin önüne geçilebileceğini düşünüyorum"
Osseointegrasyon Derneği’nin (OSSEDER) 1 Nisan’da İstanbul Point Otel Barbaros’ta düzenlediği kursta 40 yıllık meslekî birikimini diş hekimlerine aktaran Dr. Michael Wise ile ilgiyle okuyacağınız bir röportaj gerçekleştirdik. Diş hekimliği alanında dünya listelerinde ilk sıralarda adı geçen Dr. Wise, Türkiye’deki diş hekimlerinden oldukça etkilendiğini belirterek mükemmel diş hekimliğinin ipuçlarını verdi. Ayrıca Dr. Wise, diş hekimlerini reklamcılara alet olmamaları konusunda uyardı ve öncelikli vizyonlarının sağlık olması gerektiği önerisinde bulundu.
40 yılını diş hekimliğine veren ve diş hekimliğinde mükemmelliğin en güzel örneklerini sunan bir hekim olarak, sizce ‘mükemmel bir diş hekimi’ nasıl olunur? Bu konuda diş hekimlerine hangi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?
Bunun cevabı basit; sürekli olarak daha iyi olmaya çalışmadan mükemmelliğe ulaşılamaz. Unutmamamız gereken şey diş hekimliğini hastamıza fayda sağlamak için yapıyoruz, kendimize değil. Bu aslında büyük bir sorumluluk. Ben her vaka için mümkün olabildiğince bilimsel, kendini kanıtlamış ve güvenli materyalleri tercih ediyorum. Mesela implant vakalarımda sadece yıllar süren araştırmalarla kanıtlanmış Branemark implantlarını kullanıyorum. Öte yandan Zirkon üzerindeki araştırmaların uzun vadeli sonuçlarını görmediğimiz için Zirkon kullanma konusunda biraz çekimserim diyebilirim.
Size John Ruskin’in bir sözünü hatırlatmak isterim: “Ne bildiğimiz değil, ne düşündüğümüz değil, neye inandığımız değil, ne yaptığımız önemlidir.” Ben kurstan kursa koşan; fakat öğrendiklerini gerçekten uygulamayan çok diş hekimi görüyorum. Kendini sürekli değerlendirmek ve yüksek standartları korumak için kişisel disiplin çok önemlidir.
Kaliteli diş hekimliği için, ayrıca muayene yönetimi de önemli bir rol oynamaktadır. İngiltere’de birçok hekimin aslında iyi klinisyen olduklarını; fakat kendilerini geliştirmek için uygun ortamı yaratamadıklarını gözlemliyorum.
OSSEDER tarafından organize edilen kursu nasıl değerlendiriyorsunuz? Türk diş hekimlerine ne söylemek istersiniz?
Bu gruba bilgi vermek benim için büyük bir zevkti. Umarım onlar için de faydalı olmuştur. Soru soranların bilgi seviyeleri ve verdikleri hizmeti daha kaliteli kılmak için gösterdikleri öğrenme isteği beni çok etkiledi. Bu organizasyona beni davet ettikleri için ve gösterdikleri misafirperverlik için çok teşekkür ederim. Ayrıca tüm katılımcılara da ilgileri için teşekkür ederim.
Türkiye’deki diş hekimliğini Avrupa ülkeleri ile kıyasladığınızda neler söyleyebilirsiniz?
Bu konuda bir uzman olduğum söylenemez; fakat tanıştığım Türk diş hekimlerinin sahip oldukları bilgiler, gösterdikleri coşku ve profesyonellik karşısında gerçekten etkilendim. Ayrıca Türkiye’den çıkmış fevkalade yayınlar okuyorum.
Küresel anlamda diş hekimliğinin geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ağız sağlığı konusunda gelişmiş zengin ülkeler ve gelişmekte olan fakir ülkeler arasında çok büyük bir uçurum var. Bu aslında bir ülkedeki bölgeler için de aynı şekilde olabilir. Zengin olan bölgelerde bilgi, prosedür ve dental sağlık konusunda çok büyük gelişmeler var. Maalesef aynı zamanda reklam amaçlı “tek tip mükemmel gülümseme imajı”da mevcut. Bu noktada diş hekimlerinin reklamcılara alet olmadan öncelikli sağlık vizyonlarını kaybetmemelerini umut ediyorum. Ama sonuçta bu denli inanılmaz gelişmeler gösteren bir mesleğin mensubu olmak da ayrıca bir gurur.
Diş hekimliğinin geleceğini nasıl görüyorsunuz, bizi ne gibi gelişmeler bekliyor?
Kesinlikle CAD/CAM teknolojisi restoratif diş hekimliğinde daha önemli bir hale gelecektir. Ayrıca yüksek yoğunluklu polimerlerin de restoratif diş hekimliğinde daha büyük bir yere sahip olacakları kanaatindeyim.
Eksik dişlerin yenilenmesi işleminde ise diş köklerinin genetik olarak geliştirilerek eksik dişin yerine konması ile dokuların yeniden diş çıkarması durumunun karşımıza çıkacağını düşünüyorum. Elbette bu durum implant ihtiyacını ortadan kaldıracaktır. Londra’daki Guys Hastanesi ve ABD’de benzer araştırmaların devam ettiğini biliyorum.
Son olarak bir ağız gargarası veya bir tablet geliştirilerek periodontal hastalıkların ve çürüklerin önüne geçilebileceğini düşünüyorum. Bakalım o zaman diş hekimleri ne yapacak!?
Kısaca Michael Wise DDS:
1968 Royal College of Surgeons (RCS)
1969 Licence in Dental Surgery(Diş cerrahisi Lisansı),
1970 Harkness bursuyla iki yıl ABD’de eğitim
1972 MScD University of Indiana,
1973 FDS RCS (Eng)
1998 Genel Diş Konseyi tarafından implantlar, kuron ve köprler, kaplama, onley, dolgu, protez, (diş eti tedavisi), periodontal ile endodonti (diş siniri tedavisi) tedavilerini kapsayan konularda Restoratif Diş Hekimliği Uzmanı ve implant cerrahisi, diş çekme, kemik ve yumuşak doku aşılama kistlerin ve diğer patolojik lezyonların temizlenmesi konularında Ağız ve Çene Cerrahisi Uzmanı olarak tanındı.
