Toplum Ağız Diş Sağlığı Haftası, bilimsel dişhekimliği eğitiminin başladığı gün olan 22 Kasımı içine alan hafta itibariyle Türk Dişhekimleri Birliği (TDB), dişhekimleri odaları, üniversiteler, dişhekimliği alanında faaliyet gösteren yayın kuruluşlarının gerçekleştirdiği çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Türk Dişhekimliği için milat sayılan 22 Kasım, 1996dan beri Dişhekimliği Günü olarak kutlanıyor.
Türk Dişhekimliği Tarihi, yüzyıllarca Türk Tıp Tarihi içinde bir bölüm olarak incelendi. Ancak bir cerrahi sanat alanı olan dişhekimliğinin, 19.yüzyılda bütün dünyada olduğu gibi Türkiyede de gelişmeye başlaması onun, ayrı bir bilim dalı olarak incelenmesini kaçınılmaz hale getirdi. 14 Mart 1827de kurulan Tıphane ve Cerrahane-i Amire, Osmanlı İmparatorluğunda tıp öğretiminin ilk modern aşamasını oluşturmuştu. Okul daha sonra tıphane ile birleşerek 1938de Mektebi Şahane adını almıştır. Sivil tıbbiyenin 1 Ekim 1908de fakülte unvanını almasından sonra 22 Kasım 1908de bütçesi oluşturularak resmi bir yapıya kavuşturulan Dişçi Okulu, 28 Ekim 1909da fiilen eğitime başladı. Dişhekimliği okulunun kurulması ile birlikte dişhekimliği eğitimi de çağdaş bir şekil aldı.
Okulun ilk kurulduğunda eğitim süresi iki yıldı. İlk ders programına göre, fizik, botanik ve zooloji dersleri Eczacı Mektebi hocaları tarafından veriliyordu. 9 Kasım 1909 tarihli ilk ders programı şu derslerden oluşuyordu: Diş Hastalıkları ve Kliniği, Diş Tedavisi Teori ve Pratiği, Anatomi, Fizyoloji, Histoloji, Dişhekimliği Farmakolojisi, Anestezi ve Sağlık Koruma.
Dişçi Okulu ilk mezunlarını 30 Temmuz 1911 tarihinde verdi. Mezunların sayısı 43 kişidir. 1933 üniversite reformuna kadar eczacı ve dişçi okulları tıp fakültesine bağlı olarak yönetilirken, 31 Temmuz 1933te Diş Okulu, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dişhekimliği Yüksek Okulu adını aldı ve eğitim yılı üçten dört yıla çıkarıldı.
Türkiyede bugün 18 dişhekimliği fakültesinin 15inde eğitim yapılmakta olup, yılda yaklaşık 1000 öğrenci mezun edilmektedir. Türk dişhekimlerinin cinsiyet dağılım grafiğine göre, hekimlerin yaklaşık yüzde 63ü serbest, yüzde 15i kamuda (oda üyesi değil), yüzde 10u kamu ve serbest, yüzde 6sı kamuda (oda üyesi, muayenehanesi yok) çalışırken yüzde 6lık bir kısmı mesleğini yapmıyor.