Dental lazer cihazlarının, lazer koruma gözlüklerinin, dental ve medikal mikroskopların satış ve pazarlamasını yapan Dent Lazer Sağlık İth. İhr. Ltd. Ştinin sahibi Doç. Dr. Bilgin Giray ile sektöre yönelik çalışmalarını ve lazerlerin dişhekimliğindeki yerini konuştuk.
Doç. Dr. Bilgin Giray, 1971 yılında İstanbul Üniversitesi İTİDY Okulundan mezun oldu. Ankara Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalından 1977de doktora ve 1982-83 döneminde doçentlik unvanı alan Giray, dört yıl kadar fakültedeki çalışmalarına devam etti. 1987 yılının sonunda Sağlık Bakanlığına bağlı İstanbul Şişlide kurulmakta olan bir diş hastanesinin başhekimliğini yapan Bilgin Giray, bir süre sonra kendi isteğiyle buradan ayrıldı ve Ankara Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesine geri döndü. 1999 yılında fakülteden emekli oldu.
Kuruluşundan itibaren Dent Lazer Sağlık İth. İhr. Ltd. Şti.nin faaliyetlerinden söz eder misiniz?
Dent Lazer,2006 yılındaeşim ile birlikte kurmuş olduğumuz bir firmadır. Amerikalı bir firmayla yarı yarıya ortaklığımız var. Firmamız iki bölüm şeklinde çalışmalarını sürdürüyor. Bunlardan biri dermatolojik lazerler , dişhekimliği ile ilgili lazerlerin satışı ve pazarlanmasıyla ilgilidir. Diğer bölümümüzde ise medikal ve cerrahi mikroskoplarla ilgili çalışmalar yapmaktayız. Çeşitli firmaların Türkiye distribütörlüğünü yapıyoruz. Doctor Smile lazer sistemleri, Lambda medikal lazer sistemleri, Doctor Beauty lazer dermatolojisi, Seiler dental ve medikal mikroskopları, Barrier Technologies lazer koruma gözlüklerinin satış ve pazarlama faaliyetlerini yürütüyoruz.
Ürünlerinizin satış ve tanıtımı konusunda hangi çalışmaları yapıyorsunuz?
Ağırlıklı olarak çeşitli sektörel dergilere ilan veriyoruz. Bunun yanında web sitemizden dentlazer.com etkin bir tanıtım çalışması yapıyoruz. Muayenehane ve klinikleri ziyaret etme gibi bir çalışma yürütmüyoruz. Çünkü cihazlarımızı buralara götürmemiz gerekiyor. Bu cihaz ve aletlerin hacim, büyüklükleri ve de hassas olmaları taşınabilirliğini imkansız kılmaktadır.
İki yıl önce uluslararası bir seminer gerçekleştirmiştik. Yurtiçinden ve yurtdışında yoğun bir katılım olmuştu. Teorik sunumlar ve uygulamanın olduğu bir etkinlikti. Uygun şartların oluşmasıyla benzeri bir organizasyonu yeniden tekrarlamak istiyoruz. Bunun dışında firmamız bünyesinde kullanıcılarımıza yönelik olarak eğitim çalışmaları düzenliyoruz.
Tabii ki sadece ürünlerimizi satmak tek başına yeterli değildir. Bunun satış sonrası desteğini de vermek önem taşımaktadır. Bu konuda son derece hassas hareket ediyoruz. Teknik servis ekibimiz kullanıcılarımızdan gelen her türlü talebe cevap vermeye çalışıyor.
Lazerlerin Türk dişhekimliğindeki konumunu anlatır mısınız?
Lazerlerin dişhekimliğindeki geçmişi çok eskilere dayanmıyor. Lazerler ilk aşamada çeşitli araştırmalarda kullanılmak üzere üniversiteler tarafından alınmaya başlamıştır. Fakat çeşitli ekonomik sebeplerden ötürü şu anda hala lazer cihazı olmayan fakültelerimiz mevcuttur. Eski bir akademisyen olarak bunu gayet iyi biliyorum. Yeni bir teknoloji olması sebebiyle bu cihazlar yüksek fiyatlardan satılıyor. Ayrıca döviz kuruna bağlı olarak fiyatları da devamlı olarak değişiklik gösteriyor. Bu durum belirli bütçeleri olan üniversitelerimizin satım alımlarını olumsuz yönde etkiliyor.
Serbest çalışan dişhekimlerinden bazıları lazerleri muayenehanelerinde imkanları ölçüsünde kullanmaktadırlar. Ayrıca bu cihazların kullanımıyla ilgili çeşitli firma ve derneklerin düzenlemekte oldukları kurs ve seminerler hekimlerin bilgi seviyelerini artırmaktadır. Lazer kullanan veya almayı düşünen meslektaşlarımız bu tür etkinliklere büyük ilgi göstermektedir. Sert dokularda Erbium 2940 Nm lazer kullanılırken, yumuşak dokularda ise Diode 810 Nm lazer kullanılmaktadır. Bunların yanında bir de cerrahide kullanılmakta olan Nd-YAG 1064 Nm lazerler vardır. Dünyada daha fazla dişhekimliğinde Diode lazerlerin kullanımı tercih edilmektedir. Beyazlatma yapması da artı bir özelliktir.
Türkiyedeki dental lazer pazarı hakkında neler düşünüyorsunuz?
Bu konuda Unimed firmasının çalışmalarını anmamak olmaz. Bu konuda Türkiyede öncülük etmiştir. Arkasından da diğer firmalar çeşitli lazer cihazlarını sektöre sunmuşlardır. Lazerleri pazara sunan bir firmanın sahibi ve aynı zamanda kullanan biri olarak bu cihazların yaygınlaşması konusunda biraz daha zamana ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Gelecekte fiyatların düşmesi ve lazerlerin küçülmesiyle hekimlerin bu sistemlere daha fazla rağbet göstereceğine inanıyorum.
Mart ayında yapılan IDS Fuarına katılmıştınız. Kısaca fuarı değerlendirebilir misiniz?
IDS Fuarı, dünya genelinde dental sektörü buluşturan en önemli organizasyonların başında geliyor. Katılım anlamında gayet canlı bir fuardı. Türkiyeden de gerek firma gerekse ziyaretçi olarak yüksek oranda bir katılım gerçekleşti. Fuarda bizi mutlu eden önemli olaylardan biri, beraber stand kurduğumuz İtalyan Lambda SCİENTİFİCA firmasının lazer cihazlarının teknolojilerinin artımı, hacimlerinde, boyutlarında ve dolayısıyla fiyatlarında indirime gitmeleriydi. Bu son derece önemli bir gelişmeydi. Bu konuda geçtiğimiz dönemlerde kendileriyle sık sık görüşmelerimiz olmuştu. Kendilerine Türk dişhekimleriyle diğer ülkelerdeki meslektaşlarının gelirleri arasında ciddi farklılıklar olduğunu, bu sebeple lazer cihazlarının fiyatlarının Türkiye koşullarına göre yüksek olduğunu vurgulamıştım. Nihayetinde görüşmelerimiz olumlu sonuçlanmış oldu. Üstelik sadece Türkiye için değil diğer ülkeler için de bir fiyat düzenlemesine gittiler.
Kısaca önümüzdeki döneme ilişkin hedeflerinizden söz eder misiniz?
Dünya genelinde yaşanan ekonomik kriz sektörümüzü de doğrudan olumsuz olarak etkiliyor. Ancak az önce anlattığım gibi lazer cihazlarının fiyatlarındaki indirimlerin orta vadede hekimlerimiz tarafından pozitif karşılanacağını düşünüyorum.