Armaera Genel Müdürü Mekki Kutlu, diş hekimliğinde günden güne gelişen dijital teknolojiyi ve Armaera olarak teknolojiyi nasıl kullandıklarını anlattı. Armaera, hekimlere, dijital yöntemle çalışan laboratuvar hizmetlerinin yanı sıra hastanın deneyimini yeniden tasarlayacak şekilde bir danışmanlık hizmeti de veriyor...
Gebze Teknopark’ta bulunan ve bir mühendislik ile Ar-Ge şirketi olan Arma Dental, 2005 yılından bu yana CAD/CAM teknolojisini yoğun bir şekilde kullanarak protez diş tasarımı yapmakta ve diş protez kalıpları üretmekte. Klinik - laboratuvar ilişkisini de idealize eden şirket, final estetik sonucunu tüm detaylarıyla yaşatan mock-up aşamasıyla tedavi kabul oranlarını yukarı taşıyor ve final restorasyon için iyi bir referans sunuyor. Armaera Genel Müdürü A. Mekki Kutlu diş hekimliğinin değişimini, teknolojinin operasyonlara yansımasını anlattı.
Diş Hekimliği sektöründeki değişimden biraz bahseder misiniz?
Diş hekimliğinde çok hızlı bir değişim gerçekleşmekte. Bu değişim de aslında ana çatı olarak “Hasta deneyimi” üzerine kurulu. Geçtiğimiz dönemde ve gelecekteki değişimler için bazı örnekler paylaşmak isterim. American Dental Trade Association’ın (ADTA) yapmış olduğu araştırma sonucu yayınladığı makaleye göre diş hekimliğinde geçmiş 50 yılda yaşanan değişimden daha fazla değişim önümüzdeki 20 yılda gerçekleşecek. Aynı rapordan başka bir bölümde de şu anda yaratılan ekonomik değerin yarıdan fazlası 20 yıl önce olmayan tedavi şekilleriyle yaratılıyor. Biz de Cerec markasında bu araştırmanın yansımalarını görüyoruz. 2002 yılında dünya çapında 2.500 diş hekimi kullanırken 2017’de 40.000 olduğunu görüyoruz.
Ayrıca dünyadaki değişim ve dönüşümü ilk olarak Amerika’da görmekteyiz. Amerika’da uygulandıktan sonra Türkiye’de benzer gelişmeler yaşamaktayız. Amerika’da çeşitli konularda özelleşmiş klinik modelleri oluşmaya başladı. Bu modeller sayesinde kendilerine pazarda özel yer eden özelleşmiş klinikler oluşmaya başladı. Bunlardan bir tanesi de dijital konseptle çalışan klinikler. Bunlar sunmuş oldukları hizmet standartları açısından hem hızlı hizmet verebilmek, hem de öngörülebilir ve yüksek estetik özelliklere sahip sonuçların oluşacağı iş akışlarını hastalarına sunuyorlar. Dijital diş kliniklerini Türkiye’de de görmeye başladık. Bu da Amerika’daki gelişmelerle ortak bir çizgimizin olduğunu gösteriyor.
Dijital teknolojiyi Armaera olarak nasıl kullanıyorsunuz?
Cerec sistemi 2 parçadan oluşmakta. Tarama yapan “Tarama Cihazı” ve taranmış ve tasarlanmış ürünleri üreten “Milling Cihazı”. Biz laboratuvar olarak diş hekimlerine tarama cihazının kurulumunu yapmaktayız ve eğitimini vermekteyiz. Taranmış olan ürünler internet ortamında bize ulaşmakta. Biz de bu ürünleri hastaya uygun bir şekilde tasarladıktan sonra bilgisayar kontrollü Milling cihazıyla üretimini yapmaktayız. Final restorasyonları hekime aynı gün veya ertesi gün teslim etmekteyiz. Komple sistem kullanıldığında hekimin tarama sonrası tasarım ve üretim yapması gerekiyor, biz bu işi üstlenerek hekimin işine odaklanmasını sağlayıp geri kalan hizmeti laboratuvar olarak vermekteyiz.
Size özel kullandığınız özel bir sistem var mı?
Natura diye bir sistem geliştirdik. Almanya’da bulunan Diş Hekimi Dr. Jan Hajto estetik çalışmalarıyla dikkat çeken bir hekim. Hastalardan alınan doğal diş modellerinin yer aldığı ünlü bir de kitabı var Anteriores isimli. Basitleştirilmiş fotoğraf protokolü ile hastanın fotoğrafları hekim tarafından çekilir, mevcut dişlerin dijital ölçüsü alınır. Anteriores doğal diş formlarından hastaya en uygun form seçilir. Ardından seçilen form kullanılarak wax-up tasarlanır ve 3d printer ile üretilir. Hastaya final restorasyonu yaşatmak için tasarlanan Mock-up uygulanır. Mock- up taraması yapılır ve uygulama için hastanın ağzı hazırlanır. Mock-up final restorasyon olarak üretilir ve final restorasyon uygulanır.
Natura’nın 2 büyük özelliği var. Bunlardan biri hastaya bir tedavi uygulanmadan, dişlerine herhangi bir müdahale yapılmadan yapılacak olan işlemlerin kendi yüzünde nasıl görüneceğini canlı olarak görme imkânı buluyor. Bunu deneyimledikten sonra isterse tedaviyi yaptırıyor isterse vazgeçebiliyor. Bu ön bölge yani ön dişlerde estetik çalıştırma yaptırmak isteyenler için gerçekten çok önemli bir özgürlük.
Diğer önemli özellik de hasta kendi yüzünde gördüğü, beğendiği formların aynısını final restorasyonunda seramik malzeme, lamine, yaprak porselen olarak yaptırmak istiyorum dediği zaman biz dijital diş hekimliğinde kullanılan teknolojileri kullanarak hastanın ağzındaki mock-up dediğimiz provanın birebir aynısını final restorasyon olarak üretebilmekteyiz. Bu da hastanın onay vermiş olduğu tasarımın kendi ağzında başarılı bir şekilde uygulanmasına olanak sağlıyor.
Kullanılan dijital teknolojinin hasta memnuniyeti üstündeki etkisi ne yöndedir?
Natura sisteminde doğal diş formları kullanıldığı için yapılan işler çok daha doğal ve zarif durmaktadır. Bu durum da hasta memnuniyetini önemli ölçüde arttırmaktadır.
Diş Hekimi Dr. Jan Hajto ile çalışmanızın içeriği hakkında bilgi verir misiniz?
Natura’yı Dr. Jan Hajto ile geliştirdik ve kendisiyle tamamen dijital iş akışı ile yürüyen bu yöntemi uygulayarak vakalar yaptık. Hatta bu vakalardan bir tanesini video çekimi ile dökümante ettik. Bizden 2000 km uzakta olmasına rağmen ve daha önce kendisiyle çalışma deneyimimiz olmamasına rağmen iyi bir iş akışı ile herhangi bir yeniden yapmaya gerek kalmadan başarılı bir şekilde bu protokolü uyguladık. Bu uygulamadan sonra da rutinde bize Almanya’dan iş gelmeye başladı. Bu da Almanya’dan Türkiye’ye sadece ucuz işler değil nitelikli işlerin de gelebileceğini ve estetik konuda Türkiye’de çok güzel işler yapılabileceğini kanıtladı. Dr. Jan Hajto ile iş birliğimizi arttırarak sadece Türkiye’de değil Almanya’da ve Avrupa’nın değişik ülkelerinde de bu metodu yayınlaştırmaya çalışmaya devam etmekteyiz.
Diş hekimlerine ve kliniklere başka ne tür hizmetler vermektesiniz?
Armaera olarak sadece diş hekimlerine ve kliniklere yönelik dijital yöntemle çalışan bir laboratuvar hizmeti sunmuyoruz. Aynı zamanda diş hekimlerinin hasta deneyimini yeniden tasarlayabilmeleri için hastanın bekleme salonlarında hangi bilgilere ulaşabileceğini, tedaviye başlamadan önce ve tedavi sürecinde hangi fotoğrafların nasıl çekileceğini, hekimle hastanın ilk defa nasıl buluşacağını, nasıl konuşacağını, hastaya hangi bilgilerin nasıl sunulacağını, hangi görsellerin kullanılacağını, hastanın deneyimini yeniden tasarlanacak şekilde bir danışmanlık hizmeti de vermekteyiz.
Dijital kliniği gözümüzde canlandırmak istersek nasıl bir tablo çıkar?
Bir profesyonel fotoğraf stüdyosunda bulunan tüm ekipmanlar ve hatta daha da yüksek özellikli profesyonel cihazlarla hastanın mevcut fotoğrafları ve videoları çekilmektedir. Sonra çekilen bu fotoğraflar ve videolar üzerinden Armaera laboratuvarı ile beraber bir kişiye özel bir gülüş tasarımı planlaması yapılmaktadır. Daha sonra hastanın yüzüne uygun şekilde hazırlanan wax-up uygulamaları, hekim tarafından bir mock-up uygulaması şeklinde hastanın ağzına diş renginde bir malzeme ile uygulanmaktadır. Yaşanan değişimi hastanın görebilmesi ve öncesiyle karşılaştırabilmesi için ilk halinin çekilmiş videosuyla bu mock-up uygulanmış halinin videosu büyük ekranda hekim ve hastanın beraber oldukları bir odada incelenerek değerlendirme yapılmaktadır.
Dijital ölçünün sağlıklı ve güzel dişlere sahip kişiler için bir avantajı var mı?
Dijital ölçünün getirmiş olduğu yeniliklerin güzel ve sağlıklı dişlere sahip kişiler için de avantajı var. Örneğin, hastanın dişleri güzel ve sağlıklı ise bu dişler taranarak 3 boyutlu kütüphanede saklanabilmektedir. Sonrasında eğer dişler yıllar içinde zarar görürse bu 3 boyutlu veriler kullanılarak bu dişler orijinal formda yeniden üretilebilir. Özellikle genç hastaların dişlerini güzelken ve hoşlarına giderken kaydetmelerini dijital olarak yedeklemelerini sağlayan bir uygulama.
Bunun dışında diş gıcırdatması, diş sıkması, dişlerin aşınması gibi rahatsızlıkların şehir hayatının getirdiği stres ve sıkıntının yansıması olarak arttığını görüyoruz. Bu aşınmalar hastaların yüzünün dikey boyutu düşürmekte ve insanların olduklarından daha yaşlı gözükmelerine neden olmaktadır. Bunun olmasını önlemek için dijital yöntemle üretilen koruyucu plakları öneririz. Yılda bir kez, 6 ayda bir kez dijital tarama yapılarak diş aşınmaları, diş etleri, değişimler gözlemlenebilir. Böylece fazla zarara uğramadan müdahale edilebilir.
Gelişmeler nasıl olacak?
Diş Hekimliği fakültesi sayısının 85’e çıkacağı, diş hekimi sayısının 55.000’e ulaşacağı öngörüldüğü için bu meslekte var olmak için kökten değişikliklerin, farklı yaklaşımların olacağını dikkate almak gerekiyor. Büyük zincir klinikler de sektörde yer edeceği için hekimlerin tüm gelişmeleri yakından takip edip, hızla uygulamaları hayata geçirmeleri gerekiyor.
Kaynak: Hürriyet