" ‘Dokunun çok daha iyi kabul edebileceği, organik ne gibi malzemeler kullanabiliriz?’ düşüncesi ile sert ve yumuşak doku çalışmaları yaparak çeşitli ürünler çıkardık. Yara bandı da bu ürünlerden biri. Deve kuşu yumurtasının içinde barındırdığı birçok özelliği bozmadan yara bandına taşıdık. Çalışmalarımızı genişletmek adına geçen yıl bir şirket kurduk.
Şirketi, hem deve kuşu ve tavuğun yumurta kabuğunun yapılarını bozmadan toz halinde ham madde üretebilmek hem de ağız ve diş bakımında kullanılabilecek doğal diş macununu üretmek adına kurduk. Zarla ilgili de Konya Teknokent'in kuluçka merkezine bir proje sunduk ve projemiz kabul edildi. Bu malzemelerin üretimiyle ilgili çalışmalarımız şu anda orada sürüyor. Tabii teknokentlerdeki şirketler seri üretim yapmıyor. Bu nedenle yatırımcı arayışlarımız devam ediyor. Bu konuyla ilgilenen firmalar olursa, ortak üretimler yapabiliriz."
Neden deve kuşu yumurtası?
Prof. Dr. İlhami Çelik ise yumurtanın, içinde yavru barındırdığı için çok özel yapıya sahip olduğunun altını çizdi.
Yumurta kabuk altı zarlarının, vücuttaki bağ dokusunun hücreler arası bölgesindeki ipliksel yapılarına çok benzeyen ipliklerden oluştuğunu dile getiren Çelik, "Bu iplikler birbirlerine paralel demetler halinde yerleşmiştir ve aralarında delikçikler vardır. Bu özelliğiyle yumurta kabuk zarları, özellikle açık yaraların veya ağız yaralarının kapatılabilmesinde kullanılabilecek yara örtü malzemesi olma potansiyeline sahiptir. Biz de bundan hareketle yara örtü malzemesi ortaya çıkardık" dedi.
Günümüzde kullanılan yara bantlarının, yara iyileşmesini kolaylaştıran moleküller içermediğini, sadece yara üzerini kapatarak bakteriyel bulaşmayı engelleyebildiğini belirten Çelik, şöyle devam etti:
"Ürünümüz, günümüzde kullanılan yara bantlarından çok farklı özellikte. Ürettiğimiz yara örtü malzemesinde; yara iyileşmesini hızlandıran, bakterilerin çoğalmasını durduran ve öldüren yumurta kabuk zarındaki bir takım materyaller bulunuyor. Yara bandımız biyoaktif özellik taşımaktadır. Deve kuşu yumurtasının kabuk zarı DNA içermediğinden dolayı, üründe doku reddi reaksiyonu gerçekleşmiyor. Ayrıca hastalık bulaşma riski de olmuyor. Bu, hem ağız içinde iyileşmesi zor, inatçı yaraların hem de deri yaralarının örtülmesinde fizyolojik iyileşme için kullanılabilecek bir materyaldir."