İstanbul Kent Üniversitesi, henüz genç bir üniversite. Üniversitenizi kuruluşundan bu yana anlatır mısınız?
Evet, İstanbul Kent Üniversitesi henüz genç bir üniversite ancak üniversitemizin kurulu olduğu yerleşke, oldukça köklü bir tarihe sahip. Uzun yıllar Alman Hastanesi olarak hizmet veren yerleşke 1846 tarihinde kurulmuş, İstanbul’un en kimlikli binalarından birisidir. İstanbul Kent Üniversitesi, 2016 yılında Engelsiz Eğitim Vakfı (ENEV) tarafından kurulmuştur. İstanbul Kent Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ise 2018 yılında eğitim-öğretime başlamıştır.
Türkiye’deki Diş Hekimliği Fakülteleri içerisinde, bünyesinde Temel Bilimler Bölümü olan sayılı fakültelerden birisi olmamızın bizi kısa zamanda alanımızda güçlü ve iddialı kılan çok önemli bir faktör olduğunu düşünüyorum. Dijital diş hekimliği teknolojilerini uygulamalı şekilde lisans müfredatına alan bir fakülte olarak, Klinik Bilimler Bölümü’nde son derece yetkin ve tecrübeli Öğretim Üyelerimiz ile nitelikli diş hekimliği öğretiminin çıtasını yükseltiyoruz.
Fakültenizin merkezi lokasyonu ve diş hekimliği öğrencilerine sunduğunuz teknik imkanlar hakkında neler söylemek istersiniz?
Taksim yerleşkemizde öğrencilerin ihtiyacı olan kütüphane, bilgisayar merkezi, spor sahası, konferans-tiyatro salonu ve sosyal alanlar bulunmaktadır. Öğrencilerimiz teorik ve uygulamalı eğitimlerini en üst seviyede teknik donanıma sahip derslikler, preklinik laboratuvarları ve kliniklerimizde almaktadırlar. Fakülte bünyesinde 2 adet Fantom, 2 adet Manipülasyon Laboratuvarı, 1 adet Temel Bilimler Laboratuvarı, 5 adet Amfi, 2 Konferans Salonu ve AR-GE Laboratuvarımız mevcuttur. Ağız Diş Sağlığı Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezimiz; eğitim ve uygulama klinikleri, 2 adet Genel Anestezi Ameliyathanesi, 1 adet Sedasyon Ünitesi, 2 adet Klinik Laboratuvarı, Klinik Biyokimya Laboratuvarı, Engelli Hasta Ünitesi olan çağdaş bir altyapıya sahiptir.
Üniversitenizde gerçekleştirilen araştırma ve bilimsel çalışmaları anlatır mısınız?
Üniversitemizin Bilimsel Araştırma ve Projeler Birimi tarafından desteklenen çalışmalarımızın yanı sıra Üniversite-Sanayi İşbirliği, Tübitak, İstka projeleri gibi birçok proje başvurumuzu gerçekleştirdik. Ulusal ve uluslararası bilimsel dergilerde İstanbul Kent Üniversitesi künyeli yayınlarımızın sayısı her geçen gün artıyor.
Pandemi döneminde diş hekimliği fakültesinde dersler nasıl gerçekleştiriliyor? Uygulama konusunda yaklaşımınız nedir?
Bu süreçte üniversitemizin tüm bölümlerinde dersler uzaktan eğitim ile gerçekleştiriliyor. Preklinik eğitimi uygulama derslerini ise öğretim üyelerimizin hazırladığı uygulama videoları ile bir noktaya kadar getirebildik ancak bazı uygulamaların mutlaka laboratuvar ortamında ve öğretim üyelerimizin rehberliğinde gerçekleştirilmesi gerekiyor. Bu nedenle pandemi koşullarında gereken tüm önlemleri alarak telafi eğitimlerini gerçekleştirmeye başladık. Uygulama derslerindeki eksikliklerin mutlaka telafi eğitimleri ile yüz-yüze tüm önlemler alınarak gerçekleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Koronavirüsün diş hekimliğine etkilerini nasıl yorumluyorsunuz? Sizce diş hekimliğini nasıl günler bekliyor?
Bu süreçte dental tedaviler ertelendiği için bir süre sonra dental rahatsızlıklar artacak veya daha ileri tablolara yol açabilecektir. Pandemi sonrasında çok ciddi hasta yığılmalarının olacağını, hastaların daha komplike ve maliyetli tedavilerle karşı karşıya kalabileceklerini düşünüyorum. Ayrıca kullandığımız koruyucu ekipmanların çocuklarda dental kaygı düzeyini olumsuz olarak etkileyebileceğini, bu durumun da genel anestezi ve sedasyon talebini artırabileceğini öngörüyorum. Bu süreçte edindiğimiz yeni disiplinler ve bilgilerin pandemi sonrasında da önemli kalıcı değişikliklere yol açacağını düşünüyorum.
Yıllardır birçok öğrenci yetiştirdiniz. İyi bir diş hekimi olmak isteyenlere neler tavsiye edersiniz?
İyi bir diş hekimi olmak için mesleğinizi severek yapmanız temelde olması gereken ilk unsur. Kendinizi geliştirmeniz, kişisel disiplininiz, yüksek sorumluluk bilinciniz, sürekli öğrenmeyi istemeniz ve öğrendiklerinizi paylaşmanız çok önemlidir. Bilgi her zaman güçtür ancak deneyimle ve iletişimle bir arada olursa sizi iyi bir hekim yapar. Hasta ile doğru ve etkili bir iletişim kuramazsanız çok bilgili ve çok yetenekli olsanız dahi iyi bir diş hekimi olamazsınız. İyi bir diş hekimi aynı zamanda iyi bir zaman yöneticisidir; işinize, ailenize ve kendinize ayırdığınız zamanı doğru ayarlamalısınız.
Diş hekimliği çok stresli ve yüksek sorumluluk isteyen bir meslek. Sürekli işe odaklanıldığında vizyonunuz daralabilir ve motivasyonunuz düşebilir. Stresle başa çıkabilmek için iş rutininden çıkıp farklı uğraşlara yönelmenin iyi bir yol olduğunu söyleyebilirim.
Röportaj: Elvan Genç (VYG)