Oral hijyen prosedürleri konusunda ne kadar titiz davranırsak davranalım, hepimizin dişlerimizin üzerinde dental plak oluşur. Bakteriler dişler üzerinde biyofilm şeklinde kolonize olup diş çürümelerine ve diş eti hastalıklarına yol açarlar. Bu hastalıklar, ağzın belli bölgelerinde ortam koşullarının dengesiz olmasından kaynaklanır. Ortam koşullarının dengesizliğinin yanı sıra, meydana gelen çeşitli değişiklikler dental plakta belirli bakterilerin prolifere olmasına ve hastalıkları başlatmasına imkan verir.
Spesifik bakteriler ve bazı hastalıklar arasındaki ilişki bir zamanlar düşünüldüğü kadar basit değildir. Streptecoccus mutans (S. mutans) varlığı diş çürüklerinin iyi bir göstergesidir, genellikle ağızda ne kadar fazla S. mutans varsa o kadar çok çürük mevcuttur. Bununla birlikte ağızda çok sayıda S. mutansın mevcut olması sadece ağız ortamının diş cürüklerinin başlaması ve ilerlemesi için uygun olduğunu gösterir. Çürük prosesinde şekerlerden asit üretebilen ve asidik ortamlarda prolifere olabilen diğer pak çok bakteri de dahil olur. Aslında, dental plakta S. mutans bulunup bulunmaması sükrozdan asit üretimi prosedürü ile aynıdır.
Dişeti hastalıklarının (periodontal hastalıkların) başlaması ve ilerlemesinde rol oynayan faktörler daha koplikedir ve hastanın bağışıklık sisteminin oral biyofilme karşı tepkisi de olaya dahil olabilir. Bu, destek kemiğin kaybını tetikleyebilir. Dental plakta periodontitise yol açabilen başlıca bakteriler Gram negatif anarop bakterilerdir (Porphorymonas gingivalis, Treponema denticola, Prevatella intermedia ve Bacteroides forsythus). Actinobacillus actinomycetemcomitans (Aa) jüvenil periodontitis oluşumunda roy oynar.
Bununla birlikte, yapılan çalışmalar bu bakterilerin periodontitis oluşumunda rol oynayan dental plağın sadece küçük bir kısmını oluşturduğunu göstermektedir. Aslında, bakteri çeşitliliği o kadar fazladır ki (500ü aşkın çeşit genel kabul görmektedir), periodontitis muhtemelen bireyler arasında ve aynı ağzın farklı bölgelerinde farklı bileşimler oluşturan bakteri popülasyonunun faaliyetine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır.
Bakterilerin Bebekler Tarafından Kazanılması
Bu hastalık oluşum süreçlerinin karmaşıklığına rağmen, bireyin etkilenip etkilenmeyeceği önceden belli değildir. Diş çürükleri ve periodontal hastalıkların ortaya çıkmasını etkilemesi muhtemeldir. Alınacak ilk önlem, bakterilerin tranferine yönelik olmalıdır. Bu bakteriler, doğum sırasında bebeklere geçer.
Aşağıda, doğumdan sonraki farklı dönemlerde ağızda kolonize olan önemli bakteri türlerinin bir listesi yer almaktadır (Könünenden uyarlanmıştır,200):
Çocuğun yaşı: Dişler sürmeden önce(0-6 ay)
Saptanan başlıca bakteriler: Streptococcus mitis, Streptococcus salivarius, Actinomyces odontolyticus, Prevotella melaninogenicus, eisseriae türleri, Haemophilus türleri, Veillonellac türleri, Fusobacterium nucleatum, pgmentsiz Prevotella türleri.
Çocuğun yaşı: 7-12 ay
Saptanan başlıca bakteriler: Streptococcus oralis, Streptococcus sanguis.
Çocuğun yaşı: 1-3 yaş
Saptanan başlıca bakteriler: Capnocytophaga türleri, Actinomyces naeslundii, Streptococcus mutans, Prevotella nigrescens, Leptotrichia türleri, Fusobacterium türleri, Selenomonas türleri, Peptostreptococcus terileri,
Buna ek olarak, küçük bebeklerden stafilokoklar da izole edilmekle birlikte çocuk büyüdükçe prevalansı düşmektedir. Bahsi geçen bakterilerden üzerinde en çok çalışma yapılmış olan S. Mutanstır.
Genel kanıya göre S. mutans sadece belli bir dönemde edinilir (enfektivite penceresi), bu da çocuğun 26 aylık olduğu dönemdir. Buna karışlık, diğer çalışmalarda S. mutansın daha erken dönemlerde edinilebileceği net bir şekilde gösterilmiştir. İskoçya Dundeede 1 yaşındaki 1.393 bebekte %10,8 gibi bir odanda S. mutans varlığı saptanmıştır.
Bakterilerin Bebeklere Transmisyonu
Bebeklerde kolonize olan bakterilerin anne ve babalarından geçmesi muhtemeldir. Bu çocuklardan ve anne-babalarından izole edilen aynı tür bakterilerin araştırılmasında DNA yapılarının kullanıldığı çalışmalarla kanıtlanmıştır. Bütün olgularda anne-bebek arası bakteri transferinin gerçekleştiğine dair bulgular mevcut olmakla birlikte bebeklerin anneden izole edilemeyen klonlar da taşıdığı saptanmıştır. Bu klonlar, muhtemelen başka bireylerden (örneğin babadan veya bakıcılardan) ya da çevresel kaynaklardan geçmektedir.
Bakteriler, tükürük salgısında mililitrede 100 milyondan fazla gibi yüksek miktarlarda bulunur. Bebekler ve ebeveynler arası bakteri geçişine neden olan araç da tükürüktür. Bu bakteri geçişi çoğunlukla bebeği öpme sonucu direkt gerçekleşir yada bebeği beslerken kullanılan araçların (kaşık ya da biberon) ebeveynler tarafından kontaminasyonundan da kaynaklanabilir. Bunlar doğal durumlardır.
David Beighton
Kaynaklar
1. Marsh PD. 1994. Microbial ecology of dental plaque and its significance in health and disease. Adv Dent Res. 8:263-71
2. Browden GH. 1997. Does assessment of microbial composition of plaquesaliva allow for diagnosis of disease activity of individuals? Community Dent Oral Epidemiol: 25:76-81
3. Aamdal-Scheie A, Luan WM, Dahlen G, Fejerskov O. 1996. Plaque pH and microflora of dental plaque on sound and carious root surfaces. J dent Res. 75:1901-1908.
4. Paster BJ, Boches SK, Galvin JL, Ericson RE, Lau CN, Levanos VA, Sahas rabudhe A, Dewhirst FE. 2001. Bacterial diversity in human subgingival plaque. J Bacteriol. 183:3770-3783.
5. Caufield PW, Cutler GiiR, Dasanayake AP. 1993 Initial acquisition of mutans streptococci by infants: evidence for a discrete window of infectivity. J Dent Res. 72:37-45
6. Radford JR, Ballantyne HM, Nugent Z, Beighton D, Robertson M, Longbottom C, Pİtts NB. 200. Caries-associated micro-organisms in infants from different socio-economic backgrounds in Scotland. J Dent. 28:307-312.
7. Könönen E. 2000. Develop-ment of oral bacterial flora in young children. Ann Med. 32:107-112.