DTI İmplant, TÜBİTAK MARTEK'te kurulu fabrikada 23 ülkeye yüzde 100 yerli diş implantı ihraç ediyor. Firmanın İsviçre'de kuruluş çalışmaları devam eden fabrikası da gelecek yıl devreye girecek.
KOCAELİ - Şahin Oktay (AA)
Geliştirdiği yerli yüzey teknolojisiyle implant uygulamalarında yeni bir sayfa açan ve İsviçre'de kuruluş çalışmaları devam eden fabrikasını gelecek yıl devreye almayı planlayan DTI İmplant, küresel Türk medikal markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Kocaeli'deki TÜBİTAK Marmara Teknokent'te (TÜBİTAK MARTEK) faaliyet gösteren DTI İmplant Sistemleri Genel Müdürü Talat Buğur, şirketin gelişim süreci ve gelecek hedeflerini anlattı.
Diş hekimi olduğunu ve diş eti cerrahisi üzerine doktora yaptığını belirten Buğur, Türkiye'de diş implantı üretme düşüncesinin öğrencilik yıllarına dayandığını söyledi.
Buğur, öğrencilik yıllarında o dönemde daha çok yeni bir teknoloji olan diş implantlarını Türkiye'de üretmeyi kendine hedef olarak koyduğunu dile getirerek, 2012'de TÜBİTAK MAM ile yaptıkları iş birliği sonucu elde ettikleri kuru yüzey yerli implantların seri üretimi için İstanbul'da fabrika kurduğunu ifade etti.
Yurt dışından gelen yüksek talebi karşılayamamaları üzerine üretim tesislerini Türkiye'nin tek teknoloji geliştirme ve serbest bölgesi olan TÜBİTAK MARTEK'e taşıdıklarını anlatan Buğur, buranın uluslararası alanda yapacakları çalışmalar için en uygun yer olduğunu söyledi.
Yüzey teknolojisinde yeni bir sayfa açtık
Buğur, Ar-Ge çalışmaları sonucu implant uygulamalarıyla yüzey teknolojisinde yeni bir sayfa açtıklarını vurgulayarak, "DTİ Active dediğimiz implantlar dünyada SLA Active denen implantlar sınıfındadır. Biz kuru SLA Active implant üretiyoruz. Bu implantın kemikle bütünleşme süreci çok hızlı bir şekilde oluyor. Böylece hastalar protezlerine çok daha kısa sürede kavuşuyorlar. Normalde dünyada bu tarz implantlar ıslak yüzeye sahipken biz bunu kuru olarak üretmeyi başardık. Bunun da patentini alıp gerekli şekilde seri üretime geçmiş bulunuyoruz." ifadelerini kullandı.
Ürettiklerinden daha çok satış yaptıklarını, gelecek yıl gerçekleştirecekleri üretimin tamamının satıldığını aktaran Buğur, "Şu anda yıllık 120 bin adet üretime ulaşmak üzereyiz. Bunun da yüzde 50'sini dış pazara satıyoruz. Dünyada birçok ülkeye ihracatımız söz konusu, 23 ülkeyle çalışıyoruz. Bu ülkeler, Avrupa'dan Uzakdoğu'ya kadar geniş bir yelpazeye sahip. İsviçre'deki yeni fabrikamızla bu ağı uluslararası arenada ses getirecek bir şekilde geliştireceğiz." diye konuştu.
İsviçre'nin dental sektörde dünyanın at başı ülkeleri arasında yer aldığına işaret eden Buğur, "İsviçre'de tüm dünyaya hitap edecek bir pazarlamamız olacak. Çok uluslu bir firma olma yolunda ilerliyoruz. O yüzden biz de orada olmak istiyoruz." dedi. Buğur, şu anda yurt dışından gelen talebin tamamını karşılayamadıklarını, İsviçre'deki fabrikaları gelecek yıl faaliyete geçtiğinde bu ülke üzerinden ciddi bir ihracat atağına başlayacaklarını bildirdi.
5 milyar dolarlık pazardan daha büyük pay almak istiyoruz
Buğur, eskiden Türkiye'de kullanılan implantların tamamı ithal edilirken, şu anda bu oranın yüzde 30-40'a kadar düştüğünü belirterek, "Bizim gibi firmaların bunda çok büyük payı var. Türkiye'de yılda yaklaşık olarak 600-700 bin adet diş implantı kullanıldığı tahmin ediliyor ama bu rakam her yıl yüzde 10-15 arası artıyor. Dünyada da 5 milyar dolarlık bir pazarı var ve bu pazar her yıl büyüyor. Biz Türk firmaları olarak daha büyük bir paya sahip olmak istiyoruz." dedi.
Kemik tozunda son aşamaya geldik
Sağlık Bakanlığı ve TÜBİTAK'ın destekleriyle başlattıkları "Helal kemik tozu" projesinde de son aşamaya geldiklerini dile getiren Buğur, "Kemik tozu öyle bir ürün ki bir avucu yaklaşık 500 bin lira değerinde. Türkiye son 10 yılda bu ürüne 1 milyar dolar harcadı ve yüzde 100'ünü ithal etti. Biz bunu dana kaynaklı elde ettik, gelecek yıl seri üretime geçeceğiz. Hedefimiz, bu ürünü gerek diğer ülkelere ihraç etmek gerekse Türkiye'nin bu ithalatının önünü kesmektir." diye konuştu.
Buğur, dünyadaki birçok ünlü yatırım fonu ve şirketten ciddi ortaklık teklifleri aldıklarını fakat yollarına tek başlarına devam etmeye karar verdiklerini de sözlerine ekledi.
